"çok uzağa" - Translation from Turkish to Arabic

• بعيدا جدا
• بعيداً جداً
• تبتعد كثيراً
• يبتعد كثيراً
• مدى طويل
• يبتعد كثيرا
• قد ابتعدت
• ابتعد كثيراً
• أبتعد كثيراً
• بعيداً بعيداً

Merhaba, ben elektrikli arabayım. Çok hızlı veya Çok uzağa gidemiyorum.
مرحبا، أنا سيارة كهربائية، بإمكانى الأنطلاق سريعا جدا أو بعيدا جدا!

Çok yakın olmayan yerde ama asla çok uzak değil Çok uzağa gitme, Çok uzağa
حيث أنها ليست قريبة ¶ ¶ ولكن ليست بعيدة أبدا لا تذهب بعيدا جدا ¶ ¶ بعيدا جدا

Giovanni'yi Çok uzağa göndermişler, kız geride kalmış.
تم إرساله بعيداً جداً وظلت هي في مكانها.

Tıpkı bu tüylerin düşmesi gibi, ama çok Çok uzağa Château de Selliny'den hayatta kalanlar Paris'e dönmek için ortaya çıktı.
تماما كما سقطت هذه الريش، ولكن بعيداً جداً. الناجون من قصر سيلليني. عادوا إلى باريس.

Çok uzağa gitme...
لا تبتعد كثيراً

Adam tarif ettiği gibiyse, Çok uzağa gideceğini sanmam.
ومن الأوصاف التي وصفه بها، لا أعتقد أنه... سوف يبتعد كثيراً.

Mesafe normal değildi. Çok uzağa işedi.
ليس مدى بعيدًا طبيعيّ، بل مدى طويل على نحوٍ مخيف.

- Çok uzağa gidemez ki.
حسنا، انه لا يمكن أن حصلت بعيدا جدا.

Çok uzağa gittiler.
لقد ذهبوا بعيدا جدا

Çok uzağa gitmemem gerektiğini sanıyordum.
- أنا لا اعتقد انني يجب ان تذهب بعيدا جدا... -

Ama Çok uzağa değil.
ولكن ليس بعيدا جدا

O Çok uzağa gidebilir.
هو يستطيع ذهاب بعيدا جدا.

Fakat bazı yavrular sudan Çok uzağa düşer.
لكن تهبط بعض الفراخ بعيداً جداً عن الماء

Yalnızca Çok uzağa gitmeyi göze alanlar ne kadar uzağa gidebileceklerini görürler.
فقط أولئك الذين سَ خاطرْ بذِهاب بعيداً جداً يُمْكِنُ أَنْ يَكتشفَ من المحتمل كَمْ بعيداً واحد يُمْكِنُ أَنْ يَذْهبَ.

Çok uzağa gidemez.
و قالت إنها لا يمكن أن يكون ذهب بعيداً جداً

Eğer burası hala mesajdaki gibiyse Emma sokak müzisyenlerinden Çok uzağa gitmiş olamaz.
أذن إيما لم تذهب بعيداً جداً من شارع هؤلاء الموسيقيين

Çok uzağa gitmem gerekmiyor.
أنا لا أضطر للذهاب بعيداً جداً

Ama Çok uzağa gitmeyeceğim.
لكن لا تبتعد كثيراً

Cüzdanı da burada. Çok uzağa gitmiş olamaz.
-محفظته هناك، لابدّ أنّه لم يبتعد كثيراً

Anahtarları olmadan Çok uzağa gidemeyecektir.
هو لن يبتعد كثيرا من دون المفاتيح

Çok uzağa gitmiş olamaz ama. Durumu çok hızlı kötüleşiyor.
لا يمكن ان يكون قد ابتعدت مع ذلك هي تدهورت بشدة

Çok uzağa gitmiş olamaz.
لا يمكن أن يكون قد ابتعد كثيراً

Çok uzağa gitmiş olamaz.
حسناً، لا يمكن أن يكون قد أبتعد كثيراً

Yüce Tanrım, buradan çok, Çok uzağa uçmam için beni bir kuş yap.
(جيني) إلهي إجعلني "طيراً" كي أطير بعيداً بعيداً ، بعيداً عن هنا