"çok uzak olmayan bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس ببعيد عن
        
    • ليس ببعيد من
        
    • غير البعيد
        
    çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş bir dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    çok uzak olmayan bir gelecekte, insan gözünün hassaslığında ve esnekliğinde yapılan makineler kendi evriminin bile ötesine geçmesini sağlayabilir. TED وفي المستقبل غير البعيد جدًا، آلات مبنية بدقة ومرونة للعين البشرية قد تتيح لنا تجاوز تطورها الخاص حتى.
    çok uzak olmayan bir tarihte bu demiryolu bitecek. Open Subtitles في المستقبل غير البعيد سننهي هذه السكة الحديدية
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Buraya çok uzak olmayan bir yerde erkek arkadaşımla birlikte kamp yapıyorduk. Open Subtitles كنت أخيم، ليس ببعيد عن هنا مع صديقي
    Ve Cork'tan çok uzak olmayan bir yerde, Branson isimli bir aile var. Open Subtitles وهنالك عائلة تدعى "برانسون" بمكان ليس ببعيد عن "كورك"
    çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    çok uzak olmayan bir geçmişte Francis ve ben, neredeyse evliliğimizi yitiriyorduk. Open Subtitles كانت هناك أوقات في الماضي غير البعيد حيث أنا و(فرانسيس) كدنا أن نخسر زواجنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more