"çok uzaklarda" - Translation from Turkish to Arabic

    • بعيد جداً
        
    • بعيد جدا
        
    • بعيدا جدا
        
    • بعيدة جداً
        
    • بعيد من
        
    • بعيداً جداً
        
    • أنا بعيدة
        
    • بعيدين جداً عن
        
    İklim dediğimizde soyut, çok çok uzaklarda olan bir iklimden bahsetmiyoruz. TED المناخ ليس حقاً حول المناخ المجرد والبعيد بعيد، بعيد جداً منا.
    Tanrıyı çok yükseklerde, çok uzaklarda aradı çünkü. Open Subtitles لأنه قد نظر إلى رب عالٍ جداً و بعيد جداً
    Evvel zaman içinde çok, çok uzaklarda, bir İngiliz Şatosunda Prens adında, son derece şımarık bir şahsiyet yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان في قلعة إنجليزية في مكان بعيد جدا عاشت هناك شخصية بارزة ومدللة تدعى
    Seneye bu zamanlarda çok uzaklarda olacağına inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع ان أصدق ان نفس الوقت العام القادم ستكون بعيدا جدا
    Bir varmış bir yokmuş, çok uzaklarda bir kız ve bir oğlan birbirlerine âşık olmuş. Open Subtitles لا ، كان يا مكان ، فى أرض بعيدة جداً جداً ، ولد و فتاة
    Evet. Anavatanımız çok ama çok uzaklarda, her zaman karşıklık içinde olan bir yerdir. Open Subtitles نعم فموطننا بعيد من هنا وهو دائما في صراع
    Muhtemelen çok uzaklarda ve vergiden muaf bir ülkenin sahilinde yaşarsın. Open Subtitles غالباً، على الشاطئ في بلد لا توجد فيها ضرائب، بعيداً جداً
    - Senden çok uzaklarda. - Hangi bar? Adı ne? Open Subtitles ـ أنا بعيدة عنك ـ في أيّ حانة، ما اسمها؟
    Bir zamanlar, çok çok uzaklarda doğmuş bir prenses varmış. Open Subtitles ذات مرة , هناك أميرة ولدَت بعيداً بعيد جداً.
    Çok uzun zaman, evimden çok uzaklarda kaldım, efendim. Open Subtitles أنا بعيد جداً عنْ موطني و لمدّة طويلة ، سيدي
    Mahalleden uzakta,çok uzaklarda, aile ve arkadaşla dolu kilisede, iki yıldız bir yörüngede çarpışır. Open Subtitles في كنيسة في حي بعيد جداً جداً نجمان يشعان في السماء الكنيسة ممتلئة بالأصدقاء و الأقرباء
    Kuzeyde, çok ama çok uzaklarda bir yer vardır. Open Subtitles في مكان بعيد جدا عند ارض الظلم
    Nerde burası baba ? çok uzaklarda oğlum Open Subtitles أبي أين يقع هذا الشـلال - بعيد جدا عن هنا -
    Ama Cinlerin Perisi çok uzaklarda, kara dağda, değerli taşlarla döşeli Open Subtitles ولكن حورية الجان بعيدا جدا ، في الجبل الأسود. في الداخل هناك مجال للاضواء ،
    # Joe çok uzaklarda tatilde # Open Subtitles ♪ جو في عطلة بعيدا جدا
    Biraz daha geriye uzanıyor uzaklarda, çok uzaklarda adına İngiltere denilen o ülkede başlıyordu. Open Subtitles لكن هذه القصّة لم تبدأ ذلك اليوم هذه القصّة بدأت قبل فترة قصيرة في أرض بعيدة جداً
    Eğer Nikki Finn çok ama çok uzaklarda olsaydı... bu sevinçli günlerde... çok daha mutlu olabilirdik. Open Subtitles أعتقد إننا سنَكُونُ مبتهجين أكثر بكثير.. من الابتهاج بعُطل نهاية الإسبوعِ.. إذا "فنلندي نيكي" كَانتْ بعيدة، بعيدة جداً
    Bu gece evinden ve huzurlu olduğun yerden çok uzaklarda olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف بأنّك بعيد من البيت اللّيلة... والذي أين أنت سلمي.
    Bu doğru. Yine de burada, Oxford'daki kilisemde çok uzaklarda meydana gelen olaylardan yarı kopuk haldeyken bile inancımız zedelendi. TED هذا صحيح. مع هذا ها نحن في كنيستي في أكسفورد شبه منفصلين عن الأحداث التي حدثت بعيداً جداً, لكن إيماننا قد تأثر.
    - Senden çok uzaklarda. - Hangi bar? Adı ne? Open Subtitles ـ أنا بعيدة عنك ـ في أيّ حانة، ما اسمها؟
    Bizim derdimiz değil. Biz çok uzaklarda olacağız. Open Subtitles فلن يهمنا ذلك، لأننا سنكون بعيدين جداً عن هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more