Sana benziyor ama çok yaşlı, baban olmalı. | Open Subtitles | لشخص يشبهك، لكنه عجوز جداً إذن، فهو أبيك |
Martha'nın parası var çünkü Martha'nın babasının ikinci eşi Martha'nın annesi değil, annesi öldükten sonraki olan çok yaşlı bir kadındı siğilleri vardı, çok zengindi. | Open Subtitles | إن " مارثا " تمتلك نقوداً لأن زوجة أبيها الثانية "ليست والدة " مارثا و لكن بعد أن ماتت والدتها كانت سيدة عجوز جداً |
Eğer çok yaşlı ve aptalsanız sosyal medya kafa karıştırıcı olabilir. | Open Subtitles | مواقع التواصل الاجتماعي تكون مربكة إذا كنت كبير جداً أو غبي |
Böylece bende hala bu ölülerden birisine ulaşabiliyorum adı Frieda, ne yazık ki artık parçalanıyor, çünkü çok yaşlı ve kırılgan | TED | اذا، أنا ما زال لدي التصريح بالدخول لهؤلاء الأشخاص الميتين اسمها فريدا، انها تتساقط قطعا، أنا خائف، لأنها قديمة جدا وهشّة. |
Ama Kojima'nın patronu çok yaşlı, zamanının çoğunu bahçesinde geçiriyor. | Open Subtitles | لكن زعيم "كوجيما"، عجوز جدا يقضي أغلب وقته في حديقته. |
Colin senin için çok yaşlı ne yapıyorsun onunla. Ama o çok ... | Open Subtitles | حسنا يا لوسي , كولين كبير جدا عليكي ماذا تفعلين ؟ |
Dostum, tadını çıkarmak için çok yaşlı olacaksın. | Open Subtitles | يا رجل ستصبح كبيراً جداً في السن لتستمتع بذلكَ |
Gerçi bunu yapmak için çok yaşlı olacağım. | Open Subtitles | من المحتمل بأنني سأكون كبيرة جداً بذلك الوقت للإهتمام. |
Babam çok yaşlı birisi ve benim için endişeleniyor. | Open Subtitles | أنه عجوز جداً , والدى وقلق جداً بشأنى |
Ve bu da çok yaşlı bir trol. | Open Subtitles | يصبح أكبر وأكبر وهذا غول عجوز جداً |
Kendisi çok çok yaşlı, o yüzden sabırlı ol. | Open Subtitles | إنه عجوز جداً جداً لذا فالصبر مطلوب |
Karımı terk ettim, çocuklarımı terk ettim ve ufaklık bana kibarca, çok yaşlı olduğumu söylediğinde geri dönmek ve bunun utancıyla yaşamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | تركت زوجتيت تركت أطفالي كان علي تحمل مذلة العودة للوراء بعد موقف مع فتاة أخبرتني بلطف أنني كبير جداً مقارنة بها |
Belki bundan yirmi yıl sonra onun için çok yaşlı olacaksın. | Open Subtitles | بعد عشرين عام من الآن ستكون كبير جداً عليها |
Burada yaşamak için çok yaşlı. | Open Subtitles | إنه كبير جداً للبقاء على قيد الحياة هناك |
Bu orospu rol yapmak için çok yaşlı. | Open Subtitles | بماذا تفكر؟ ان الطريقة التى تستخدمها هذه العاهرة قديمة جدا |
Ama dinleyenler genelde sevişmek için çok yaşlı veya yorgun insanlar oluyor. | Open Subtitles | الشعب هي في معظمها قديمة جدا والتعب ان يتعامل مع الجزء أرسى تحصل. |
- Keşke orada olabilseydim. - Hayır, çok yaşlı ve ciddiydin. | Open Subtitles | وكل أمنيتى أن أكون موجود هناك لا, أنت عجوز جدا وصارم جدا |
Herkes, sürekli sana bir şeyler yapmak için çok yaşlı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الناس دائما تقول بأنك كبير جدا على القيام بالأشياء |
Okula gitmek için çok yaşlı değil misin? | Open Subtitles | ألست كبيراً جداً على الذهاب للمدرسة؟ |
Hayat vermek için çok yaşlı ve acılıyım. | Open Subtitles | أنا كبيرة جداً لأتكبّد الحياة أنا متوجّعة أيضاً |
Çok genç, çok yaşlı... | Open Subtitles | شباب جدًا، عجوز جدًا |
Eşyalarını alamazsınız. çok yaşlı. | Open Subtitles | انك لا تستطيع اخذ اغراضها انها عجوز للغاية. |
İşte şuan çok yaşlı görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو مسن جداً الآن. |
Kürek çekmek için çok yaşlı. | Open Subtitles | مسنّاً جداً ليذهب بالقارب |
Babam çok yaşlı. | Open Subtitles | أبي كبير بالعمر –. |
Bütün bu süreçler son derece yavaş işler ve buradan çıkan sonuç da Dünya'nın çok yaşlı, neredeyse ezeli olduğudur. | Open Subtitles | هذه العمليات بالغة البطء و تشير إلي أن الأرض قديمة جداً أو عملياً,أزلية |
Eminim çok yaşlı değildir. Kaç yaşında, hâlâ kırklarında mı veya kırklarının sonunda? | Open Subtitles | لكنه بالتأكيد ليس كبيراً في العمر كم يبلغ من العمر، لا زال في الـ40، أواخر الـ40؟ |