"çok yer" - Translation from Turkish to Arabic

    • أماكن كثيرة
        
    • الكثير من الأماكن
        
    • كثيرا و
        
    • الكثير مِنْ الغرف
        
    • مساحة أكبر
        
    • مساحه كافيه
        
    • اماكن كثيرة
        
    • الكثير من الأرض
        
    • الكثير من المساحة
        
    Bilirsin, saklanacak çok yer yok gibi görünüyor. Open Subtitles ..أتعلم، لا يبدو لي ان هنا أماكن كثيرة للإختباء
    Bebeği götürebileceğim çok yer yok. Open Subtitles ليس هنالك من أماكن كثيرة أستطيع أخذ الطفل إليها
    Burası 30 katlı ve bir sürü potansiyel rehine... ve saklanabileceği pek çok yer var. Open Subtitles هناك 30 طابق ،مليئة بالرهائن الكثير من الأماكن للإختباء
    çok yer gezdim, mutlu oldum, üzgün oldum... yalnızlık çektim. Open Subtitles وانتقلت كثيرا و كنت سعيدة و كنت حزينة و كنت وحيدة و ذلك ما كنت افعله
    Çarpışmayacaklar. çok yer var. Open Subtitles هم لَنْ يصطدموا.هناك الكثير مِنْ الغرف.
    İşin aslı, bazı şeyleri sığdırmak için daha çok yer gerekiyordu. Open Subtitles الحقيقة هي أننا احتجنا إلى مساحة أكبر لحفظ الأشياء
    Sana mümkün olduğunca çok yer açmaya çalışacağım Dr. Reid. Open Subtitles حسنا,هل انا اعطيكى مساحه كافيه للعمل هنا,دكتور ريد؟
    Oh, ama bugüne kadar çok yer değiştirdim. Sıcak iklimi her zaman tercih etmişimdir. Open Subtitles اوه لقد عشنا فى اماكن كثيرة وانا صغيرة ولكنّى أُفضّل الطقس الدافىء
    Daha bir şey çıkmadı ama biliyorsun aranacak çok yer var ve yeteri kadar ajan yok. Open Subtitles وحتى الآن، لا شيء، ولكن، كما تعلمون، أنها قد حصلت على الكثير من الأرض ل غطاء وكلاء لا يكفي حتى الآن.
    Ancak insan programları çok yer kaplıyor ve bir bilgisayar için gereksiz çokça bilgi içeriyor. Bundan dolayı derlendiler, küçültüldüler ve bellekte 1 ve 0 parçaları içinde depolandılar. TED ولكن البرامج البشرية تستغرق الكثير من المساحة وتحتوي على الكثير من المعلومات غير الضرورية بالنسبة للحاسوب، حيث أنها جمعت وجعلت أصغر وخزّنت في بتات من واحدات وأصفار في الذاكرة.
    Gideceği çok yer yok, değil mi? Open Subtitles لا يوجد أماكن كثيرة قد يذهب إليها ، صحيح؟
    Saklanacak pek çok yer, pek çok ada pek çok körfez ve koy var. Open Subtitles هناك أماكن كثيرة للإختباء العديد من الجُزر
    Saklanacak pek çok yer, pek çok ada pek çok körfez ve koy var. Open Subtitles هناك أماكن كثيرة للإختباء العديد من الجُزر
    Yedi sene içinde pek çok yer gezmiş olmalısın. Open Subtitles لا بد أنك زرت أماكن كثيرة في سبع سنوات
    Evinde böcek yerleştirmek için çok yer var. Open Subtitles هناك الكثير من الأماكن لزرع أداة تنصت في منزله
    Bana kalsa gideceğim çok yer var. Open Subtitles هناك الكثير من الأماكن التي أفضل ان أكون بها
    Bütün şehirde mallarıyla beraber gözlerden ırakta duran çok yer var. Open Subtitles وهناك الكثير من الأماكن المخفية عن العين بين أماكنه في أنحاء المدينة
    çok yer gezdim, mutlu oldum, üzgün oldum... yalnızlık çektim. Open Subtitles وانتقلت كثيرا و كنت سعيدة و كنت حزينة و كنت وحيدة و ذلك ما كنت افعله
    çok yer var. Open Subtitles الكثير مِنْ الغرف.
    çok yer var. Open Subtitles الكثير مِنْ الغرف.
    Pekala ayrılalım. Daha çok yer kaplarız. Open Subtitles حسناً، سنفترق لنغطي مساحة أكبر
    Büyük uçak. Onu yapacak çok yer var. Open Subtitles انها طائره كبيره هناك مساحه كافيه
    Siz arapsınız. Araplar için çok yer var. Open Subtitles انت عربي هناك اماكن كثيرة للعرب
    Bakacak çok yer var. Open Subtitles حصلت على الكثير من الأرض لتغطية.
    Bu hafıza kartında daha çok yer var. Open Subtitles ما زال هناك الكثير من المساحة في كرت الذاكرة هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more