"çok zaman geçti" - Translation from Turkish to Arabic

• مر وقت طويل
• مضى وقت طويل
• مرّ زمنٌ طويل
• مر زمن طويل
• هذا منذ مدة طويلة
• هذا منذ وقت طويل

Bu tören, yüzyıldır yapılmadı. Kabileden birinin boşanmış biriyle evlenmesinin üstünden çok zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ تزوج عضو من الجماعة مطلقة

Olimpiyatlara seçilmemin üzerinden çok zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ أن خضت تصفيات الأولمبياد

Bloom kardeşlerle son karşılaştığımdan beri çok zaman geçti.
لقد مر وقت طويل مُنذ آخر مرة قابلت فيها الأخوين بلوم

Ben de öyleydim zaten. Ama üzerinden çok zaman geçti tabii.
أنا متأكد بأنني كنت كذلك أيضاً لكن مضى وقت طويل جداً

Beni tedavi edişinizden bu yana çok zaman geçti.
مرّ زمنٌ طويل منذ أن عالجتني

Değerli bir rakibim olalı çok zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ ان حصلت على منافس يستحق

çok zaman geçti. Çok şey yaşandı. İlişkiler, daha kötülerini de atlatmıştır.
لقد مر وقت طويل أشياء كثيرة حدثت هل ستعدني فقط أنها ستكون بخير ؟

Trandoshan'ların bir diğer Padawanı yakalayıp buraya getirmeleri üzerinden çok zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ ان امسك التراندوشان متدرب اخر واحضرهم الى هنا

Beslenmenin üzerinden çok zaman geçti ve kendimi senin gibi kontrol edemiyorum.
مر وقت طويل منذ أخر وقت تغذيت قيه ولا أستطيع التحكم مثلك , ليس بعد

Güzel bir İngiliz gülüne baktığımdan bu yana çok zaman geçti.
مر وقت طويل منذ أن حدقت بإعجاب بوردة بريطيانية جميلة

Bırak onu çok zaman geçti
ضع ذلك جانبًا، لقد مر وقت طويل

Monako'nun üzerinden çok zaman geçti.
"ولكن لقد مر وقت طويل منذ كنا في "موناكو

Biliyorum buraya son gelişimin üzerinden çok zaman geçti ve... sadece sizlere teşekkür etmek istiyorum sizinle kalmama izin verdiğiniz için bu aralar... geçiş dönemimde.
أعرف أنه مر وقت طويل منذ عدت إلى هنا فقط أريد أن أشكركم لسماحك لي بالبقاء معك خلال هذه...

çok zaman geçti. Bilemezsin... Bilmiyorsun.
لقد مر وقت طويل لا يمكنك التعرف عليهم

Son konuştuğumdan beri çok zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ ان تحدثت

Ah, John Smith'in ölüm haberinin üzerinden çok zaman geçti.
مضى وقت طويل منذ وصول الأخبار عن موت جون سميث ربما حان الوقت لكى تضعى هذا خلف ظهرك.

Son konuştuğumuzdan bu yana çok zaman geçti ve artık küçük bir kız değilim.
حسناً، مضى وقت طويل منذ أن تحدثنا وأنا لم أعد طفلة صغيرة بعد الان

Üzerinden çok zaman geçti.
لقدْ مرّ زمنٌ طويل

- Ne çok zaman geçti.
-لقد مرّ زمنٌ طويل

çok zaman geçti. Kesin konuşmak gerekirse, yirmi yıl.
لقد مر زمن طويل عشرون عاماً لأكون دقيقاً

Üzerinden çok zaman geçti Howard.
ألم تعلمي أني سأكون هنا؟ لقد حصل هذا منذ وقت طويل هاورد.