Biliyorum bu çok zor ve şuan kafan gerçekten karışık ama bu geçecek | Open Subtitles | أعلم ان هذا صعب وأنت تشعر حقا بالتشويش الآن ولكن الوضع سيصبح افضل |
Birinci seçeneğe izin verdiğim günler de oluyor çünkü ikincisi çok zor ve riskli. | TED | وهناك أوقات أسمح بها باللجوء إلى الخيار الأول لأن الخيار الثاني صعب أو خطر. |
çok zor ve inatçı bir adamsınız Dr. Hodgins. | Open Subtitles | أنت شخص صعب و عنيد للغاية أيها الطبيب هوديجنز |
..bu çok zor ve ne yaptığımı bilmiyorum | Open Subtitles | أنه أمر صعب للغاية، ولاأعرف حقاً ما أفعله. |
Benden istediğiniz şey çok zor ve tehlikeli. Umarım farkındasınızdır. | Open Subtitles | ما تطلبه منّي صعب و خطير جداً، آمل أن تكون على بيّنة من ذلك |
Yalnızca benim için çok zor ve benden bir şeyler saklaman işleri kolaylaştırmıyor. | Open Subtitles | .. ولكن الأمر صعب عليّ وإخفائك الأمور عني لا يسهّل حياتنا |
Evet, bu çok zor ve tuhaf. Artık içmiyorum. | Open Subtitles | إنه أمر صعب وغريب والآن أنا مقلعة عن الشرب |
Çok sinir bozucu! Bu çok zor ve o öğle yemeğinde gidip yılan balığı falan mı yemiş? | Open Subtitles | مزعج جدا , هذا صعب جدا هل تناولت ثعابين السمك لوحدك او ماذا ؟ |
Senden çok zor ve çok büyüksü bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | سوف أطلب منك أن تفعل شيء صعب للغاية وناضج للغاية، موافق ؟ |
Senden çok zor ve çok büyüksü bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | سوف أطلب منك أن تفعل شيء صعب للغاية وناضج للغاية، موافق ؟ |
Sistemin için bu çok zor, ve duyguların geri geldiğinde bu çok yoğun olucak. | Open Subtitles | هذا صعب للغاية على العملية و عندما تعود العواطف ستكون كثيفة بشدة |
Gerçekten çok zor ve kesinlikle yapmalıyız. | TED | ذلك صعب جدا، وأشجعكم بشدة للقيام به. |
Tedavisi çok zor ve riskli, ama yine de bir ihtimali var. | Open Subtitles | العلاج صعب و خطر و لكن هناك أمل |
İnsanların bundan haberdar olmasını istemiyorum çünkü bu iş çok zor ve çuvalladığımı görmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أريد أن يعلم النّاس بهذا الأمر لأنّ الأمر صعب حقاً -ولا أريدهم أن يروني وأنا أهيم على وجهي |
Çoğu kişi suçlarıyla yüzleşmenin çok zor ve hiçbir şey olmamış gibi davranmanın daha kolay olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | معظم الناس يجدون أن مواجهة" "جرائمهم أمر صعب للغاية ويعتقدون أن من الأسهل" "التظاهر أن لاشيء حدث على الإطلاق |
Bu benim için çok zor ve senin gibi bunu sürekli yaşayan biri için de pek bir anlamı olmayabilir ama görüşüne bakılırsa hayatımda ilk kez aşık oldum. | Open Subtitles | كما ترين,هذا... صعب بالنسبة لي و أنا أعرف أنه ربما لن يعني شيء لشخص مثلك يفعل ذلك كل الوقت, |
Biz elimizden geldiği kadarıyla Melquiades'i ilaçlarını alması için ikna etmek için çalıştık. Çünkü bu çok zor ve Melquiades'ın ailesi tedavisi boyunca asla şunu düşünmediler: ''Biliyor musunuz, aslında Melquiades çok masraflı. | TED | بذلنا قصار جهدنا لإقناع ميلكيادس بتناول أدويته، لأن ذلك صعب جدّاً، ولم يقل أي فرد من عائلته خلال فترة العلاج، "أتعلم، ميلكيادس ليس مجدياً اقتصادياً |
Dişi savaşçıları ve çocukları saklamak, hele de Moloc'un hakimiyetindeki yerleşim olan bir gezegende çok zor ve tehlikeli. | Open Subtitles | إخفاء المحاربات والأطفال سكان الكوكب المتواجدين في نطاق (مولك) أمر صعب وخطير |
çok zor ve daha da zorlaşacak. | Open Subtitles | أمرٌ صعب حقاً و سيزداد صعوبه |
Uzun mesafeli bir ilişkiye sahip olmak çok zor, ve tabi Kuvira'yla çalışmasına dayanamıyorum. | Open Subtitles | , إنه حقا أمر صعب بإن تحضى بعلاقة بعيدة المسافة (ولا يمكنني التحمل بإنه يعمل مع (كوقيرا |