"çorbasını" - Translation from Turkish to Arabic

• حساء
• الحساء
• شوربة
• حساءه
• الشوربة

Biz kantine gidiyoruz. Burada bamya çorbasını iyi yapıyorlamış.
سنذهب إلى الكافتيريا سمعت أن حساء البامية جيد وساخن

Hayır, vitamini bol sebze çorbasını... tuvalete kusmak için yere kapaklanmışsın... ve bana 49 cent borçlusun.
.. أنت معاقب لأنك شربت واستفرغت حساء خضار اللذيذ في المرحاض

Bir de, kimse boşu boşuna etli arpa çorbasını çalma zahmetine girmez.
بسبب هذا وأيضاً لا أحد يسرق حساء الشعير واللحم

O kadar düzenbazdı ki, bir tirbüşonla bile çorbasını içebilirdi.
لقد كان مرحاً كان بوسعه تناول الحساء مع مفتاح زجاجة النبيذ

Şu soğan çorbasını alabilir miyim. Çok leziz görünüyor.
هل يمكن أن أحصل على بعض من هذا الحساء بالبصل؟

Se Na'm sadece içinde sığır eti olan yosun çorbasını içer.
سى نا تتناول شوربة مأكولات البحر ان كان بها لحم فقط

- Yakında çorbasını alacak.
في القريب العاجل، ذلك الرجل سيُحضِر حساءه

Ben günün çorbasını ve orta pişmiş kuzu eti alayım. Bayan için balık ve Akdeniz salatası.
حسناً، أودّ تناول حساء اليوم ولحم ضأن متوسط الطهو وسلطة الجرجير وسمك من أجل السيّدة

Az evvel koca bir kase midye çorbasını mideye indirdim.
لقد سكبتُ حوالي غالون من حساء الحلزون الصدفي

Bir alfabe çorbasını okumak gibi.
إنها أشبه بقراءة حروف حساء الحروف الأبجدية.

En azından deniz tarağı çorbasını senin gibi topak topak yapmıyorum.
خلافا لك، عندما تحضرين حساء البطلينوس. البطلينوسهوسمكصدفي

Hükümet yemeklerinde köpek balığı yüzgeç çorbasını yasakladılar.
لقد حظرت حساء زعانف القرش في المآدب الحكومة.

Pekala, şayet Rus mantar çorbasını beğenmediğinizde karar kılarsanız, Şili acı biberiyle her daim daha taşralı bir konsepte geçiş yapabiliriz.
اذا لم يقع اختياركم على حساء المشروم الروسي فيمكننا دائماً التحول الى الجو الريفي مع الحريف التشيلي

Bana bir dakika ver.Christy'ye çorbasını götüreceğim.
أعطني دقيقة. أنا ستعمل جلب كريستي حساء لها.

Bilirsin işte her şeyin çorbasını yapabilirsin.
نعم, تستطيع, تعلم نوعاً ما أن تعدَ الحساء من لا شيء

Et çorbasını zorlayabilirim, biraz yürüyebilirim ama o yemiyor.
بإمكاني الإستمرار على الحساء ،بعضه بإمكاني المشي قليلاً،ولكن إنه لا يأكل

Bak! Büyük Başcadı çorbasını içiyor!
أنظرى الساحرة العظمى تتناول الحساء

Çünkü yatalak kimin çorbasını içerse onun dilekleri kabul olacak.
لو ان المريضة ، تناولت شوربة شخص معين فإنه سوف يتحقق أمنية الصانع

Buradaki küçük bayan bezelye çorbasını sevmiyor.
تلك البنت الصغيرة . لا تحب شوربة البازلاء

Bartel'in çorbasını yeniden tatmak güzel, değil mi?
اليس من الجيد ان تحتسي شوربة بارتيل ثانية، أليس كذلك؟

Ona gülümseyerek, iyi bir evlat gibi önüne lanet çorbasını koydukça... her şeyin yolunda olduğunu düşünür.
إذا إبتسمت له وقدمت له حساءه اللعين . كالإبنة الجيدة , سيعتقد أن الأمر بخير

Dördüncü Hanım, bu nilüfer kökü çorbasını için.
الزوجة الرابعة إشربي هذه الشوربة لبذرة اللوتس