Buraya kadar günün çorbasıyla röportaj yapmaya gelmedim. | Open Subtitles | لم أحضر هذا الطريق كله لتقديم حساء اليوم |
Melon çorbasıyla başlıyoruz Prosciutto di Parma, nane ve reyhanlı. | Open Subtitles | كبداية، لدينا حساء الشمّام، لحم بارما، النعناع والحبق |
Melon çorbasıyla başlıyoruz Prosciutto di Parma, nane ve reyhanlı. | Open Subtitles | كبداية، لدينا حساء الشمّام، لحم بارما، النعناع والحبق |
L.A.a ördek çorbasıyla dönemem. | Open Subtitles | لا أستطيع العودة إلى لوس أنجلوس مع شوربة البطّ |
Domates çorbasıyla ilgili ne düşünüyorsun emin değilim, ama ama bilmiyorum. | Open Subtitles | مرحبا , لست متاكد كيف تشعرين تجاه شوربة الطماطم ولكنني لا اعرف |
Istakoz çorbasıyla başlıyoruz. | Open Subtitles | سنبدأ ببوظة الاستاكوزا |
Ağaç köklemeye hazırlanırken, midenin sıcak akçaağaç şurubu çorbasıyla dolu olmasından daha güzel bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيئ مماثل لبطن مملوء بحساء شراب القيقب عندما تستعد لاقتلاع الاشجار |
"Bree van de Camp, ...evsizlere bir kase içerisinde rafine edilmiş tuscan fasülyesi çorbasıyla ilham veriyor." | Open Subtitles | طعام منزلي منتقى حساء الفول الايطالي الخاص ببري فان دي كامب هو اكتشاف في سلطانية |
Bu gece havuç çorbasıyla kaşarlı tost var. | Open Subtitles | وجبة اليوم, حساء الجزر و جبن في خبز محمص. |
Bir kase domates çorbasıyla iyi gider. | Open Subtitles | يتم إعدادها بواسطة علبة من حساء الطماطم |
Bu erişte çorbası. Bense domates çorbasıyla çalıştım. | Open Subtitles | هذا حساء معكرونة تدربت على حساء الطماطم |
Biz de sana tavuk çorbasıyla Zombilerin Şafağı DVDsini getirmiştik. | Open Subtitles | نحن في الحقيقة أحضرنا لك حساء الدجاج DVD على "Shown of the Dead" و فيلم |
Bu adamla tanışana kadar meselenin farkında değildim, o zamanlar seksenlerinde olan bu adam birazcık kaotik biriydi; mesela domates çorbasıyla beslenir ve ütü yapmayı pek gerekli görmezdi. | TED | الآن , حقيقة لم أستطع أن أفهم إلي أن قابلت هذا الرجل الذي كان عمره آنذاك ثمانين عاما , قليل الخبرة نوعا ما الذي كان يعيش علي حساء الطماطم و كان يظن أن الكي مهم جدا . |
Yavrular yumurtadan çıkınca ebeveynleri tarafından kusulan besleyici tuzlu su karidesi çorbasıyla beslenir. | Open Subtitles | عندما الفراخ تُفقّسُ , يَغذّونَ على شوربة روبيانِ المحلول الملحي الغنيةِ تَقيّأَت مِن قِبل أبائِهم. |
Bu karnabahar denizanası bir metre uzunlunluğunda ama daha bir yavru yakınında olduğu bazı lokantalar bu yumurta çorbasıyla dikkat çekiyor. | Open Subtitles | هذا القنديل القرنبيطي ...بعرض متر لكنه يعدّ قزماً.. بجانب القادمون للتغذي من شوربة البيض هذه |
Istakoz çorbasıyla başlıyoruz. | Open Subtitles | سنبدأ ببوظة الاستاكوزا |
Sanırım balık çorbasıyla başlayıp ardından mezgit yiyeceğim. | Open Subtitles | سأبدأ بحساء السمك، ثم أتبعه بسمك الحدوق |
Bir kâse köpek balığı yüzgeci çorbasıyla başlayalım. | Open Subtitles | سأبدأ بحساء الجمبرى |