"çukurunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • حفرة
        
    • في الحفرة
        
    • جحر
        
    • محراثاً
        
    • في حفره
        
    • الحفرة من
        
    Depoya geri döndüğümüzde, Thurgood çukurunda hala aylak aylak dolanıyordu. Open Subtitles ثورغود كان لا يزال في حفرة عندما عدنا إلى المخزنِ.
    O radyoaktif, cehennem çukurunda hayvan gibi çalışıyorsun ve ne alıyorsun? Open Subtitles ،لقد انقسم ظهرك من العمل في حفرة الجحيم تلك .وماذا اكتسبت؟
    Aksi halde, yakında kaynayan bir dünyada, bir cehennem çukurunda yaşayacağız. TED إن لم نفعل سوف نعيش قريباً في كوكب يغلي، حفرة في جهنم.
    Bir ateş çukurunda yanacak olsam bile bu sefil dondurucu kutuda bir Pazar daha geçirmekten çok daha iyidir. Open Subtitles حتى لو كنت أحترق في الحفرة النارية ستكون مكان أفضل من إمضاء يوم أحد آخر في هذا الصندوق البائس المتجمد
    Bize bu cehennem çukurunda tıkılı kaldığımızı mı söylüyorsun? Open Subtitles اذن هل تقول اننا التصقنا في جحر جهنم هذا نعم.
    Böyle çalışmaya devam edersek, Jacky köşeye sıkışıp yoldan çıkacak hedefleri yeterince hızlı temizlersek doğruca o bok çukurunda saklanmaya gider. Open Subtitles لو ظللنا على هذا الحال "جاكي" ستلد بمفردها لو قضينا على الهدف بسرعه إستقل محراثاً و عد لمنزلك
    Ama Tanrı 1917 yılında, Belçika'da bir bok çukurunda ona cezasını verdi. Open Subtitles ثم أنجز الرب هذه المهمة نيابة عنى فى حفرة من الطين فى بلجيكا عام 1917
    Sevgili Stewie, babamın ölümünden ve bu cehennem çukurunda ıslah edilmemden senin o rezil anneni sorumlu tutuyorum. Open Subtitles وحبسي في حفرة الجحيم هذه على عاتق امك المريعة
    Ruhu ateş çukurunda çürüyecek. Open Subtitles الروح لن تموت في حفرة النار بعالم الجريمة
    Kıpkırmızı gözleri, sanki cehennem çukurunda ışıl ışıl yanan bir çift yakuttu. Open Subtitles عيونه التي تتوهّج حمرة كجواهر حفرة الجحيم ذاتها
    Bu seferki çamur çukurunda başladı ve çamur çukurunda bitti. Open Subtitles ابتدأ هذا من حفرة الوحل وانتهى بحفرة الوحل
    Ya da bir örümcek çukurunda tuzağa düşürülmüş panzehir olmadan zehirlenmiştir. Open Subtitles ... أو في حفرة عناكب محبوس وليس معه الترياق المضاد لسمَّها
    Tanrı'ya edilmiş bir bekaret yeminine sırt çevirmek ve zina çukurunda kıvranmak, şeytanı, cehennem ağzına kadar, kendi isteğinle takip etmek demektir. Open Subtitles حيث يعد نكثا لوعد قطعه للرب وسقوط في حفرة الزنا واتباع للشيطان عن طيب خاطر الى فوهة الجحيم
    Arabasının altında kalmıştı ve bacağı bir pislik çukurunda kesildi. Open Subtitles لقد كانت عالقة تحت سيارتها، وساقها تم بترها في حفرة من الأوساخ،
    O cehennem çukurunda azıcık olsun rahatlamaya çalışıyorduk. Open Subtitles لقد كنا نحاول أن نسترخى قليلا فحسب فى حفرة الجحيم تلك.
    Bu cehennem çukurunda içki içebileceğimiz bir yer var mı? Open Subtitles أيوجد مكانٌ لاحتساء الشراب في حفرة الجحيم هذه؟
    Kendi yöntemlerim var, ikinizde kokuşmuş bok çukurunda öleceksiniz! Open Subtitles لدي طريقتي , انتما الاثنان ستدفنان في حفرة من القذارة
    Bir ateş çukurunda yanacak olsam bile bu sefil dondurucu kutuda bir Pazar daha geçirmekten çok daha iyidir. Open Subtitles حتى لو كنت أحترق في الحفرة النارية ستكون مكان أفضل من إمضاء يوم أحد آخر في هذا الصندوق البائس المتجمد
    Şimdi bana bir tekerlekli sandalye getirin çünkü bu b.k çukurunda bekleyeceksem ... Open Subtitles والآن أحضروا لي كرسيّاً لأنني لو جلست في جحر الجحيم هذا أكثر
    Böyle çalışmaya devam edersek, Jacky köşeye sıkışıp yoldan çıkacak hedefleri yeterince hızlı temizlersek doğruca o bok çukurunda saklanmaya gider. Open Subtitles لو ظللنا على هذا الحال "جاكي" ستلد بمفردها لو قضينا على الهدف بسرعه إستقل محراثاً و عد لمنزلك
    O çocuğun beş farklı insanla bir bok çukurunda yaşamasını mı istiyorsun? Open Subtitles اتريد من ذلك الطفل العيش في حفره مع خمس أشخاص آخرين؟
    O kadar çok adamı çalıştığı o günah çukurunda nasıl bağladığını kendisine bir sor. Open Subtitles أسألها كيف تأخذ الازواج بعيدا عن منازلهم في تلك الحفرة من الخطيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more