"çuvala" - Translation from Turkish to Arabic

    • كيس
        
    • الكيس
        
    • جوال
        
    • شِوال
        
    • بالحقيبه
        
    Sadece bir çuvala iki delik delmem gerekseydi bundan daha iyi delerdim. Open Subtitles إن كان علي عمل فتحة في كيس لكنت قطعتها أفضل من هذا
    Onu bir çuvala koyup, çuvalı bir nehire atıp nehiri de uzaya fırlatmak istiyorum. Open Subtitles ..أود أن أضع هذا الصغير النذل في كيس .. ومن ثم ارمي ذلك الكيس في النهر وأوجه ذلك النهر إلى الفضاء
    Neden bu kadınları, bir çuvala koyup.. Open Subtitles لماذا لا تأخذ فقط هؤلاء النساء, وتضعهم في كيس خيش
    Ben çuvala girmeden önce sen girmelisin. Tamam mı? Open Subtitles عليك أن تدخل بهذا الكيس قبل أن أدخل أنا ,حسنا؟
    Ama Edith'in yerine Ted çuvala girerse... Bu bütün konsepti bozar... Open Subtitles لا.لكن إذا دخل تيد الكيس بدلاً من إديث..
    Tek başına maskeli bir soyguncu bir çuvala doldurarak yaklaşık 2 milyon doları... Landsdowne Hipodromu bürolarından aldı. Open Subtitles مبلغ إثنين مليوناً من الدولارات فى جوال من مكاتب نقود الرهان
    Bir çuvala tıkılıp, büyülü bir yere atılmak en sevdiğim şeydir. Open Subtitles أجل يطيب لي رمييّ في شِوال ثم إلقائي ببوابة سحرية
    Tabii, evlat. Yeter ki şu çuvala para koy. Open Subtitles بالتأكيد ايها الطفل ، ضع المال بالحقيبه
    Tanrı şahidim olsun, eğer o şey ağlamayı kesmezse, onu bir çuvala koyup, eşek sudan gelinceye kadar döverim. Open Subtitles أقسم إن لم يتوقف ذلك الشيء عن البكاء سأضعه داخل كيس و أرميه عند حظيرة
    Çıkaran annesi onu çuvala koyup denize atmak yerine onu doğuran annesi. Open Subtitles في الحقيقة، مهبل أمي هو الذي ولده، وفي المقابل تضغيه في كيس وترميه بالبحر،
    Hem de, ne kafasına vurarak, ne de onu bir çuvala tıkıştırarak. Open Subtitles بدون ان يضربها على رأسها ويحشيها في كيس من الخيش
    Sanki ondan çalıyormuşsun gibi mi? Yoksa gururunu bir çuvala koyup köprüden atıyormuşsun gibi mi? Open Subtitles أو كأنّكَ تضعُ كبرياءكَ في كيس خيش و ترميه من أعلى جسر؟
    Sonra bir çuvala koyup onu nehre attı. Open Subtitles هي ثمّ وَضعتْه في كيس وتَخلّصَ منه في النهر.
    Yaramaz çocukları çuvala koyar ve sonra kahvaltıda yermiş. Tabii ki sadece küçükleri korkutmak için bir masal. Open Subtitles يضع الأطفال الفاسدين في كيس ويأكلهم على الإفطار
    Elinizdeki silahları çuvala doldurun. Open Subtitles إنهم يحملون أسلحة جانبية ضعوها فى داخل هذا الكيس
    Ben uşak değilim. - Mızrak çuvala sığmaz, sen bir uşaksın. Open Subtitles إننى لست خادماً - أنت لا تفعلها فى الكيس -
    Edith'in yerine Ted çuvala girsin ve İngilizce konuşsun! Open Subtitles -حسنا بدلاً من دخولها في الكيس و التكلم بالإنجليزية, تيد
    Lütfen Bay Himmel, sadece şu çuvala girin. Open Subtitles رجاءً يا سيد هيمل إدخل إلى الكيس
    Çocuğun birini bacağından tutup bir çuvala geçiriyormuş. Open Subtitles ممسكاً بشاب من قدمه ويقوم بحشره داخل جوال.
    Bir çuvala tıkılıp, büyülü bir yere atılmak en sevdiğim şeydir. Open Subtitles يطيب لي رمييّ في شِوال ثم إلقائي ببوابة سحرية
    - Buttman? çuvala mı? Open Subtitles بالحقيبه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more