| Fakat gerçek şu ki ilk hangi bilgenin dediğinin önemi yok çünkü bilgenin verdiği bir öğüt, bugün bile geçerli. | TED | لكن الحقيقة أنه لن يؤثر من هو الحكيم الذي قالها أولا لأنها ما زالت نصيحة حكيمة حتى في يومنا هذا. |
| Biliyor musun Michelle, öğüt vermeyi pek beceremem, ama bu durumda... | Open Subtitles | انا لا امنحك نصيحة كبيرة هنا يا ميشيل ولكن بالظروف الحالية |
| Her şeyden uzaklaşmak istediğinde, senin iyiliğin için küçük bir öğüt: | Open Subtitles | و حين تخرج من هذا كله هناك نصيحة من اجل سلامتك |
| Başarılı olmuş birileriyle konuşmak istiyor. Bilirsin, öğüt almak için. | Open Subtitles | إنها تريد أن تتحدث إلى شخص الناجح ليعطيها بعض النصائح. |
| Bak, rahiplik muhabbeti yapınca ilişkiler hakkında öğüt vermek gerekmez mi? | Open Subtitles | اسمعنى ,اليس من مهام القس ان يعطى نصائح عن علاقة الشباب الجنسيه |
| Kendin sigara iç, ama millete öğüt ver. | Open Subtitles | رائع, لقد دخنتَ سيجارتك وقُمت بإلقاء محاضرة عنها |
| Bana verdiğin öğüt için teşekkürler. Harika bir bahisti. | Open Subtitles | أريد فقط أن أشكرك على هذه النصيحة الرائعة |
| Onları eleştirmekten ya da öğüt vermekten kaçınmamız gerekiyor. | Open Subtitles | و ليس علينا فعل أي شيء سوى تجنب إنتقادهم أو تقديم المشورة |
| Kişinin bilgisi veya yeterliliği dışında öğüt verme veya fikir sunma alışkanlığı. | TED | مهارة إعطاء نصيحة أو رأي خارجة عن معرفة الشخص أو مهارته. |
| Avukatın New York'tan buraya sana öğüt vermeye mi gelmiş? | Open Subtitles | "قطع محاميك الطريق من "نيويورك فقط لكي يعطيك نصيحة ؟ |
| Bu yüzden sana dostça küçük bir öğüt vermeme aldırmazsın umarım. | Open Subtitles | لذا أَتمنّى أنك لن تمانع أن أعطيكَ نصيحة ودودة |
| Sana biraz öğüt vereyim. Hayatımda üç kural vardır: | Open Subtitles | دعني أقدم لك نصيحة صغيرة هناك ثلاث قواعد أعيش عليها |
| Benden size hafta boyunca alacağınız en iyi öğüt. | Open Subtitles | دعني أسديك أفضل نصيحة ستحظى بها طيلة الأسبوع: |
| Bırak da sana çok pahalı bir öğüt vereyim... beladan uzak duracağın bir yere git. | Open Subtitles | دعْني أَعطيك نصيحة غالية جداً إذهبْ إلى أي مكان حيث يُمْكِنُ أَنْ تَبتعدَ عن المشاكلِ |
| İnsanlardan tonlarca öğüt aldım. | TED | والذي حصلت عليه أيضاً الكثير من النصائح من الناس |
| Eğer yanlış hatırlamıyorsam böyle durumlarda... hiçbir öğüt işe yaramaz. | Open Subtitles | إذا تذكرت حقاً فيمثلهذهالأمور... . كل النصائح عديمة الجدوى ... |
| Öğrenciler öğüt almaya geliyor, ama okul hala adımı yanlış yazıyor. | Open Subtitles | التلاميذ لايزالون ياتون الى ويسؤلونى نصائح ولازالت امدارس تذكرنى مخطئا |
| Size ebeveynlik hakkında öğüt verecek değilim. Bana düşmez. | Open Subtitles | لن ألقي عليكم محاضرة حول التربية هذا ليس من أختصاصي |
| Beyaz adam, iyi öğüt veren birine benzemiyorsun. | Open Subtitles | أيها الرجل الأبيض أنت لا تبدو كشخص يعطي النصيحة الجيدة |
| Haline bak anne gibi davranıyorsun, tavsiyeler getirip, bilgece öğüt veriyorsun. | Open Subtitles | ينظرون إليك, غيتين 'أمك على, bringin 'المشورة, droppin 'يدق بعض الحكمة. |
| Bak, sadece kafanı salla ve sana güzel bir öğüt veriyormuşum gibi davran. | Open Subtitles | النظرة، فقط نوع رأسكِ إيماءةِ ويَدّعي أَعطيك بَعْض النصيحةِ الجيدةِ. |
| Bu iyi bir öğüt, ama belki başka bir dünyada. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون نصيحه جيده .. لعالم أخر |
| Canım bencillik ve kandırmaca hakkında bir iki şey bilen adamdan bunları öğüt al. | Open Subtitles | عزيزتي، أرجوك أن تقبلي بنصيحة من رجل يعرف القليل عن الأنانية والخداع. |
| Bana verdiğiniz öğüt konusunda haklıydınız. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم بأنك كنت محقاً فى النصيحه التى قدمتها لي |
| Efendi Cromwell, Krala öğüt verirken, ona ne yapması gerektiğini söyleyin ama asla neler yapabileceğini değil. | Open Subtitles | سيد كروميل عندما تنصح الملك أخبره ما يجب عليه القيام به ولكن لا تخبره أبدا عما هو قادرا على القيام به. |
| Bana öğüt vereceksen, unut gitsin. | Open Subtitles | ،إنّ كنت تود إعطائي مُحاضرة .بوسعك أن تنسى الأمر |
| Bana bir öğüt ve bir broşür verdi ama bu demek değil ki... | Open Subtitles | اعطاني عظة وكتيب، لكن ذلك لا يعني.. |
| Bana öğüt verme. Hele de dostluk hakkında. | Open Subtitles | لا تقم بإلقاء المحاضرات علي خصوصًا عندما تتعلق عن الصداقة |
| Ona öğüt vereceğim ve rehberlik edeceğim ve bana ne zaman ihtiyacı olsa yanında olacağım. | Open Subtitles | ...سأعطيه النّصيحة و سأرشده وسأكون هنا كلّما أحتاج لي |