"öğle yemeği vakti" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقت الغداء
        
    • وقت الغذاء
        
    Saat öğlen 12 yani etraftaki işyerlerinde çalışan insanlar için öğle yemeği vakti. Open Subtitles الساعة الثانية عشرة ظهرا مما يعني أن هذا هو وقت الغداء للأشخاص الذين يعملون في الشركات المحيطة
    Neredeyse öğle yemeği vakti. Kardeşinin nerede ders verdiğini biliyor musun? Open Subtitles قارب وقت الغداء ، أتعرفي أين أخاك ذهب ليعلّم؟
    Orada öğle yemeği vakti. Muhtemelen dışarı çıkmıştır. Open Subtitles إنّه وقت الغداء هناك على الأرجح تكون خارج البيت
    öğle yemeği vakti geldi sayılır. Masamızı kaybetmek istemeyiz. Open Subtitles حسنٌ إنّه تقريباً وقت الغداء و نحن لا نُريدُ أن نفقد مائدتنا
    - öğle yemeği vakti. Open Subtitles حسناً , هذا وقت الغذاء إذاً.
    Evet, öğle yemeği vakti geldi bence. Open Subtitles نعم , أظن أنه حان وقت الغذاء
    En çok mesajı öğle yemeği vakti alıyoruz. Çocuklar yemek masasında oturuyor ve sen onun karşıdaki tatlı oğlanla mesajlaştığını düşünüyorsun ama aslında o bize, bulimiası hakkında mesaj atıyor oluyor. TED ويرتفع الحجم كل يوم في وقت الغداء. يجلس الأطفال إلى طاولة الغداء وتعتقد أنها ترسل رسالة نصية للطفل اللطيف بالبهو، ولكنها في الحقيقة ترسل لنا رسالة حول مرض الشره لديها.
    Affedersin. öğle yemeği vakti burası böyle olur. Open Subtitles -اسفة , انها اصوات مجنونة حول وقت الغداء
    Bir tek sen kalmışsın. öğle yemeği vakti. Open Subtitles أنت الوحيد هنا، إنه وقت الغداء.
    öğle yemeği vakti geldi çattı bile. - Yemekler nasıldı? - Ağzıma layıktı. Open Subtitles اقترب وقت الغداء كيف كان الغداء؟
    Teşekkürler ama henüz öğle yemeği vakti gelmedi. Open Subtitles شكراً لكِ لم يحن وقت الغداء بعد
    Baba öğle yemeği vakti gelmedi mi? Open Subtitles أبي أحان وقت الغداء بعد؟
    öğle yemeği vakti. Open Subtitles لقد حان وقت الغداء
    Kantini bir dene, öğle yemeği vakti. Open Subtitles حاول بالتموين إنه وقت الغداء
    - öğle yemeği vakti! Open Subtitles وقت الغداء نعم الغداء
    Neredeyse öğle yemeği vakti geldi. Open Subtitles فقد حان وقت الغداء
    Nerdeyse öğle yemeği vakti Open Subtitles لم يتبقّ شيءٌ على وقت الغداء
    Üzgünüm, öğle yemeği vakti geldi mi, çocuklar? Open Subtitles هل هذا وقت الغداء ، يا رجال ؟
    Merhaba, Harry. öğle yemeği vakti. Open Subtitles مرحباً يا هاري وقت الغذاء
    öğle yemeği vakti! Open Subtitles لقد حان وقت الغذاء!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more