öğle yemeğimi getirdin, biraz erken değil mi? | Open Subtitles | آه، لقد أحضرتِ غدائي. أليس الوقت مبكراً قليلاً ؟ |
Bu, benim öğle yemeğimi kustuğumdan beri aldığım en iyi haber. | Open Subtitles | رائع، أنه أفضل خبر سمعته منذ أن تقيَأت غدائي |
Sana yapılacakları hakkettin. Seni beklerken öğle yemeğimi kaçırdım. | Open Subtitles | أنا تستحق الذي يحدث إليك أنا تغيبت عن غدائي وأنا منتظرك |
öğle yemeğimi burada yediğim için üzgünüm, ama, biliyorsun, sadece 20 dakika ayırabiliyorum öğlen yemeği için. | Open Subtitles | أنا آسف أتناول غذائي حاليا، لكن أنت تعلم، بأني أستغرق 20 دقيقة فقط لتناوله |
Şimdi git bana öğle yemeğimi hazırla ve saat tam 12:00'de umumi tuvalate getir. | Open Subtitles | الآن, جهز غدائي و ضعه في المرحاض في الساعة 1200 |
Evrakları düzenlemek, müşterileri memnun etmek ressamları şımartmak, öğle yemeğimi almak, iş tanımının dâhilinde. | Open Subtitles | العمل يتضمن كل شئ من ملئ الاوراق الى ابقاء العملاء سعداء والرسامين مدللين الى احضار غدائي |
O çikolatalı pudingden bir kaşık alabilmek için, tamamen bana özel olarak diyetisyenim tarafından hazırlanmış olan gluten içerikli vejetaryan öğle yemeğimi sana veririm. | Open Subtitles | إنني مستعد لإعطائكِ كل غدائي الشخصي النباتي الخالي من جميع النشويات من أجل قضمة واحدة فقط من تلك الحلوى |
Oturmuş öğle yemeğimi yiyordum ve adam, bir kızın vajinasına kaç parmağını sokabildiğinden bahsediyordu. | Open Subtitles | وأنا كنت جالسا أتناول غدائي وشرع يتحدث عن كيفية وضعه للعديد من أصابعه داخل أرداف فتاته |
Stacey, rica etsem öğle yemeğimi iptal edip tüm telefonları da beklemeye alır mısın? | Open Subtitles | إستيسي .. هل يمكن أن .. تُلغي موعد غدائي و تستقبلي جميع مكالماتي برجاء |
Sana hemşire ayarlamak şöyle dursun öğle yemeğimi yemeye bile vakit bulamıyorum. | Open Subtitles | لم يتسنى لي ان اتناول غدائي فما بالك بالركض خلف الممرضات لأجندهن لك |
...öğle yemeğimi iptal ettirip benimle burada buluşacak kadar acil olan neydi? | Open Subtitles | ما الأمر العاجل جداً لإلغاء غدائي حتى أقابلكِ هنا؟ |
- öğle yemeğimi yargılayıcı bakışların olmadığı tanıdık bir yerde bitirmeye karar verdim. | Open Subtitles | قررتُ إنهاء غدائي في مكان مألوف دون التحديق الإنتقادي. |
Sen orada benim öğle yemeğimi yakarken Nathan uğradı. | Open Subtitles | عندما كنت في الخارج تحرق غدائي نايثن توقف |
Siz ufaklıkların bugün okuldan sonra öğle yemeğimi teslim etmeniz gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليكم أيها الزنوج الصغار تسليم غدائي اليوم، بعد المدرسة. |
Pazartesileri kalkıp, masadan öğle yemeğimi alıp, yola koyuluyorum, ve bir sonraki Cumayı çıkaracak gücü kendimde buluyorum. | Open Subtitles | أستيقظ يوم الإثنين صباحًا وأجد غدائي على الطاولة. أخرج. وأشق طريقي. |
Hanımlar, sorun olmazsa öğle yemeğimi yiyeceğim. | Open Subtitles | عن إذنكما أيّتها السيّدتان حان موعد غدائي |
öğle yemeğimi ve akşam yemeğimi aldım. | Open Subtitles | حصلت على غذائي وكذلك عشائي |
Nora Ephron'la öğle yemeğimi teyit et. | Open Subtitles | اكد غذائي مع نورا افرون |
Üzgünüm, öğle yemeğimi yakalamalıyım. | Open Subtitles | علي أن أتناول غذائي. |
öğle yemeğimi bile az önce getirdiler. | Open Subtitles | لقد جلبوا لي الغداء للتو |
kayınpederimin ne zaman öğle yemeğimi getirdiğini bile biliyordu. | Open Subtitles | عَرفَ عَمَّي قد جْلبُ غداء في ذَلِك الوَقت. |
O saçıma sakız yapıştırdı, öğle yemeğimi ezdi. | Open Subtitles | لصق لبانه فى شعرى ركل علبة غدائى.. |