Cumartesiden perşembeye, öğlenden gece yarısına kadar açığız ama bugün cuma, maaş günü, olduğundan erken başlar ve son müşteri çıkıncaya kadar kalırız. | Open Subtitles | نحن نفتح من السبت للخميس من الظهر حتى منتصف الليل لكن يوم الجمعه,يوم الدفع نبدأ في وقت مبكر ونبقى حتى مغادرة اخر زبون |
öğlenden sonra sandıkları araba ile gönderdiğimizi söyledim. | Open Subtitles | هل ترى ، ظننت أننا أخذنا الصناديق المرسلة على عربة الاثقال بعد الظهر |
Şey, Siz ve babam nasıl gidiyor ve bazı öğlenden sonraları atış denemeleriyle vakit geçirin böylece bütün gününüzü sadece birbirinizle anlaşarak geçirirsiniz. | Open Subtitles | ماذا عنك أنت و أبي تذهبون إلى مكان التدريب على استخدام البندقيات بعد الظهر و يمكنكم قضاء |
Kocam küfürbazın tekidir, ve ben de öğlenden beri içiyorum. Sıkıldım. Hadi kimin kazandığını görelim? | Open Subtitles | وقد كنت أشرب منذ الظهر لقد مملت دعونا نرى من فاز, هه ؟ |
öğlenden sonra olmasına rağmen, hiç insan hissetmiyorum. | Open Subtitles | إنها فترة الظهيرة . لا أرى أي شخص هناك معك حق |
Perşembe günü hava danışmanınımız öğlenden akşam sekize kadar sizinle olacak. | Open Subtitles | توجد تقارير تفيد بارتفاع درجة الحرارة من الظهر وحتى الساعة الثامنة مساءاً يوم الخميس |
Pekala, günün yaklaşık 15 dakikasında üretken olabiliyorum o da genellikle öğlenden sonra 3:45 civarlarında oluyor. | Open Subtitles | حسنا , أنا حقا أكون ذا أنتاجية فقط , لمدة 15 دقيقة تقريبا في اليوم عادة بعد الظهر في الساعة 3: |
Bir de, Dan Logan diğer muayene odasını öğlenden akşam 6'ya kadar ayırttı. | Open Subtitles | أيضاً، دان لوغان حجز غرفة الفحص الأخرى من الظهر إلى السادسة. |
Evet, öğlenden beri bütün içkileri beleşe içiyorum. | Open Subtitles | نعم،لقد كُنت أشرب طيلة بعد الظهر مجاناً. |
Alınan raporlara göre bu genç öğlenden sonra yakalanarak arkamda gördüğünüz binaya konuldu. | Open Subtitles | كان هارب لخمسة اسابيع الفتى المراهق كما اشير سابقا" منذو دقائق تم القبض عليه تماما" بعد الظهر |
Tamam. Yarın öğlenden sonra Lima'da bir basın olayı var. | Open Subtitles | حسنا, هناك مؤتمر صحفي في مدينة (ليما) غدا بعد الظهر |
Başkan bu öğlenden sonra boyunca yaşadığı şehirde, Los Angeles'te bulunacak. | Open Subtitles | الرئيس سيكون في مدينته لوس انجلوس) خلال) فترة ما بعد الظهر |
öğlenden beri yerlerini değiştiriyor. | Open Subtitles | أن يقوم بالترتيب طوال الظهر |
Bu öğlenden sonra sizi ameliyata alacağız. | Open Subtitles | حجزنا لك جراحة بعد الظهر |
Son zamanlarda Sunil öğlenden önce odasından çıkmıyor. | Open Subtitles | (مؤخراً، لم يعد (سنيل قادراً على النهوض من السرير قبل الظهر |
Gibbs, bu öğlenden sonra St. Croix'e giden uçak için iadesi olmayan biletim var. | Open Subtitles | (غيبز)، لدي تذكرة غير قابلة للإسترداد لطائرة ذاهبة إلى "سانت كوريكس" بعد الظهر. |
Uçağım Jose Marti'ye öğlenden önce gelmeyecek. | Open Subtitles | طائرتي لم تصل إلى مطار (خوزيه مارتي) حتى الظهر |
Morey öğlenden beri onlara peynir veriyor. | Open Subtitles | مورى يطعمهم الجبن منذ الظهر |
öğlenden önce dört hasta bakmam lazım. | Open Subtitles | لديّ أربعة إستشارات جديدة قبل الظهر . |
"Kışın olan öğlenden sonralar gibi." | Open Subtitles | "أو بعد الظهر في الشتاء" |