"öğrenciden" - Translation from Turkish to Arabic

    • طالب
        
    • الطالب
        
    Gerçek anlamda orada, altı kıtadan birinden olan sınıfımla ve tecrübelerden bazılarını her gün paylaştığım 70.000 öğrenciden bazılarıyla Skype üzerinden görüşüyorum. TED تحديدًا هنا استخدم سكايب في محاضرة مع أحد القارات الستة وبعض من الـ 70 ألف طالب شاركنا معهم تجاربنا يومًا بيوم
    Başka bir öğrenciden çalmak kurallara aykırıdır. O kadar basit. Open Subtitles سيدي, إنه مخالف لقوانين الجامعة أن تسرق من طالب آخر, بكل وضوح
    Gizli servis için yüksek derecede potansiyeli olan isimsiz bir öğrenciden bahsetmiş. Open Subtitles به هو يذكر طالب بدون اسم اظهر كفاءة عالية للهيئة
    Aynı senin bir öğrenciden rüşvet aldığına dair hiçbir kayıt bulunamayacağı gibi. Open Subtitles مثلما أنهم لن يجدوا أيّ سجل لك بقبولكَ لرشوةٍ من طالب.
    Selanik'teki mahallede herkes genç bir öğrenciden bahsediyordu gerisini de zaten öğrendim. Open Subtitles في سالونيك، في الحي كان الجميع يتحدث عن الطالب الشاب... الذي تم اعتقاله...
    Doğru öğrenciden bahsettiğinize emin misiniz? Open Subtitles هل أنت متأكد بأنك تقصد الطالب الصحيح؟
    100 askeri öğrenciden herhangi biri, o aramayı yapmış olabilir. Open Subtitles أي أحد من ال100 طالب عسكري قد يكون أجرى هذه المكالمة
    Peki ya Harvard'a anonim olarak not için bir öğrenciden rüşvet aldığını söylersem? Open Subtitles ماذا لو اخبرت هارفارد بدون ذكر اسمي انك اخذت رشوة من طالب من اجل درجات
    Yine de, Filipe medya merkezli çözümden yararlanan 300.000 öğrenciden biri ve ilkokul sonrası eğitime erişimi var. TED ورغم ذلك ففيليب واحد من ما يربو عن 300000 طالب ممن استفادوا من حل المركز الاعلامي واستطاعوا الوصول إلى التعليم ما بعد الإبتدائي.
    NASA'nın Jet Propulsion Laboratuarındaki genç bir öğrenciden, Jüpiter'e uçuş için gereken yörüngeleri hesaplaması istendi. Open Subtitles إنه طالب صغير في مختبر "الدفــع النفـّاث فى "ناسا طُلب منه حساب مسار المنحنى "للرحــلة الـى "الـمـشـتـري
    Gelecek vaat eden bir öğrenciden, kolay vazgeçmediğim için beni affet. Open Subtitles سوف يغفر لي لعدم الرغبة لجزء بسهولة... ... مع طالب أن ل وجد واعد.
    Daha önceki bir öğrenciden bu topluluğu duydum. Open Subtitles سمعت عن هذا المجتمع من طالب سابق
    Bir öğrenciden başka bir şey değilim. Open Subtitles لم أظهر أي شيء أكثر من أني طالب
    Beden eğitiminde hep en son seçilirdim beysbolun kurallarını bilmeyen o şişko yabancı öğrenciden bile sonra. Open Subtitles واختير دائما I الماضي في الصالة الرياضية ... حتى وراء ذلك ... طالب تبادل الدهون الذين لا يعرفون قواعد لعبة البيسبول.
    Gellar, üniversitede 12 yıl eğitim vermiş. Yılda 400 öğrenciden 4.800 öğrenci eder. Open Subtitles درّس (غلر) في جامعة (تالاهاسي) 12 عامًا، أي 400 طالب في العام، 4800 اسم
    Memleketim olan Brooklyn'deki bir ortaokulda öğretmeni olan bir arkadaşımla tasarladığımız bir mektuplaşma programı esnasında yazdığım 150 mektup ve 50 öğrenciden birisiydi. TED كانت واحدةً من أكثر من 50 طالب وطالبة. و 150 رسالة كتبتها خلال برنامج المراسلات الإرشادية الذي شاركت في تصميمه مع صديق لي كان مدرساً في مدرسة متوسطة في (بروكلن)، مدينتي.
    Rampa sistemimizi açmak için özürlü olmasını umduğum pek çok öğrenciden ilki Bart Simpson'ı çağırıyorum. Open Subtitles شكراً، لنفتتح نظام المنحدرات.. معنا أول طالب معاق من طلاب معاقين كثيرين كما آمل، إنه (بارت سمبسون) -إنه الابن المفضل لدى أبيه
    Koreli bir öğrenciden telefon aldık. Open Subtitles تلقينا مكالمة من طالب كوري...
    Duncan, bu öğrenciden kurtulmamız için "profil" çıkarmamıza yardımcı olacak. Open Subtitles "دنكن) سيساعدنا على لإنشاء ما يسمى بـ "الملف) لكي نتمكن من إلقاء القبض على هذا الطالب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more