"öğrencileriyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • طلاب
        
    • طلابه
        
    • طالباته
        
    • طلبة
        
    • بطلاب
        
    Başka biri yok. Şu tıp öğrencileriyle takılıyor, ve oldukça fazla zaman geçiriyorlar. Open Subtitles ليس صديقا آخرا إنها فقط تصاحب طلاب الطب هؤلاء
    Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz yoksa çocuk yerine lise öğrencileriyle garip derecede yakın ilişkinizi sürdürecek misiniz? Open Subtitles أو ستواصل فقط في تكوبن علاقات حميمية غريبة مع طلاب الثانوية بدلاً من إنجاب الأطفال؟
    Üçüncü sınıf öğrencileriyle grup seks yapmıştık. Open Subtitles جنس متعدد في الحافله مع طلاب الصف الثالث.
    McKim de öğrencileriyle bu egzersizi yaptığı her defa bunu buluyordu. TED و "مكيم" واجه هذا في كل مرة جربها مع طلابه
    Kız öğrencileriyle sıkı fıkıymış, öğrencilerinden biri de o. Open Subtitles والبروفيسور جيرالد سلون ودي بشكل خاص مع طالباته
    1 yıllık bando öğrencileriyle, hazırlık sınıfı bando öğrencilerinin sınıfları farklıdır. Open Subtitles فرقة طلبة السنة الأولى... . فرقة المبتدئين...
    Şu an bu oda, tıp öğrencileriyle dolu. Open Subtitles هنا واليوم حيث تمتلئ هذه القاعة بطلاب الطب
    Ama dün değişim öğrencileriyle yaşanan olaydan sonra... Open Subtitles لكن بعدما حدث بالأمس مع طلاب التبادل والآن هذا
    ..ve bende seni lise öğrencileriyle tanıştıracağım. Open Subtitles وأنا سأقدم لكِ طلاب مرحلة الثانوية.
    Üniversite öğrencileriyle çok iyi anlaşır. Open Subtitles .نعم ، هو رائع مع طلاب الجامعات
    New Orleans'taki, adını babasından alan bir okulun müzik öğrencileriyle buradaydı. Open Subtitles كان مع مجموعة من طلاب الموسيقى "من مدرسة ثانوية في "نيو أورليانز تم تسميتها تيمنًا بأبيه
    Öğretmenlerin öğrencileriyle yatması, bu hiç hoş değil. Open Subtitles أساتذة ينامون مع طلاب... هذا ليس برائع
    Ari az önce 8. sınıf öğrencileriyle temsilcilik işinin geleceğini konuştum. Open Subtitles أسمع، (آري)، لقد أنتهبت للتو من التحدث مع فصل من طلاب الصف الثامن بشأن مستقبل عمل وكالة الأعمال
    Peki diğer öğrencileriyle konuştun mu? Open Subtitles -نعم، هل تكلمت مع أيا ً من طلابه الآخرين؟
    öğrencileriyle oldukça yakından ilgileniyor. Open Subtitles أنه يأخذ الأمور بشخصيه مع طلابه
    Diğer profesörler Hilbert'i bisiklet sürerken veya öğrencileriyle içerken gördüklerinde şaşkına dönüyorlardı. Partileri çok severdi. Open Subtitles كان أساتذة جامعيون آخرون مصدومون برؤية (هيلبيرت) يقود دراجته الهوائية ويحتسي الخمر مع طلابه.
    Uyandırıp konuşturun, konuşmak istemezse... ..kız öğrencileriyle yaptıkları burada, sevgili karısına gösterirsin. Open Subtitles أوقظه وهزه إنه لا يريد أن يتكلّم ها هو ما فعله مع طالباته إعرضهم على زوجته
    Bir gün öğrendim ki, öğrencileriyle yatıyormuş, yıkıldım, neden benimle yatmıyordu ki? Open Subtitles ثم اكتشفت ذات يوم أنه كان يعاشر طالباته فانصدمت لماذا لم أكن واحدة منهن؟
    Ardından polis bana onun, yıllardır öğrencileriyle yattığını söyledi. Open Subtitles ولكن بعد ذلك الشرطة أخبرتني بأنه كان يدخل في علاقة مع طالباته كثيراً
    Sinema televizyon öğrencileriyle epey içtim. Open Subtitles شربت كثيرًا مع طلبة أفلام.
    Gellar'ın eski öğrencileriyle Miami içinde 30 kilometrelik alanda yaşayan insanları karşılaştıran bir program yaptım. Open Subtitles -لقد ... أنشأتُ برنامجًا يسند ترافقيًّا طلبة (غلر) السابقين... بأشخاص يعيشون في نطاق 20 ميل من (ميامي)
    FBI öğrencileriyle oldu bir sınıfa dediklerini duydum. Open Subtitles سمعت بأنّك تخبر قاعة دروس مليئون بطلاب مكتب التحقيقات الفدرالي العسكريين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more