| öğrendiğime göre insanlar kötü haberleri yüz yüze söylemeyi sevmezler. | Open Subtitles | لقد تعلمت بأن الناس لا يحبون, نقل الأخبار السيئة شخصياً. |
| RB: Bence, çok eskiden öğrendiğime göre eğer bir şirketi idare edebiliyorsan, herhangi sayıdaki şirketi de yönetirsin. | TED | ر ب: لا, أقصد, لقد تعلمت مبكرا جدا انك لو إستطعت إدارة شركة واحدة, فيمكنك إدارة العديد من الشركات بشكل فعلي. |
| öğrendiğime göre arabam bu akşama hazır olabilirmiş. | Open Subtitles | إكتشفت أن سيارتي ربما تجهز هذا المساء, |
| öğrendiğime göre vatan haini Rusesabagina'nın hamamböcekleri kamyondaymış. | Open Subtitles | إكتشفت أن صراصير روسيسباقينا الخائن في الشّاحنة ! |
| Bu tür şeylere kendimi kaptırmam ama öğrendiğime göre uzlaşmada ve birleştirici konuşmalarda oldukça iyiymişsin. | Open Subtitles | لكنني وجدتُ أنّك أصبحتَ تماماً ، مبشراً للمصالحة وجاهزيّة للتحدّث وكلّ شيء |
| Bu tür şeylere kendimi kaptırmam ama öğrendiğime göre uzlaşmada ve birleştirici konuşmalarda oldukça iyiymişsin. | Open Subtitles | لكنني وجدتُ أنّك أصبحتَ تماماً ، مبشراً للمصالحة وجاهزيّة للتحدّث وكلّ شيء |
| Para sayarken konuşmayı öğrendiğime göre... benimle şimdiden bir anlaşma yapmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | وبينما تعلمت أن أتحدث وأنا أعد النقود سأستشيرك في أمر |
| öğrendiğime göre kalbi kesersen, yerine kendininki geçermiş. | Open Subtitles | تعلمت إنك إذا طعنت القلب فإن قلبك سيحل محله |
| Üstadımdan öğrendiğime göre, bazen doğru şeyi yapmak kuralları esnetmek demektir. | Open Subtitles | حسنا , لقد تعلمت من سيدي ان فى بعض الاحيان فعل الاشياء الصائبة يعني ان نلتوي على القواعد |
| Artık güveç yapmayı öğrendiğime göre, | Open Subtitles | أحب هذه الفكرة, الآن وبما أنني تعلمت طريقة اعداد الطاجن |
| Diploma sınıfımda öğrendiğime göre, erkek kardeşi ona karşı isyan etmiş, bu yüzden onu öldürmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | تعلمت في فصل الدبلوم العام أن شقيقها حاول إطاحة حكمها، لذلك قتلته |