"öğrenememiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتعلم
        
    • من اكتشاف
        
    Ne yaptığını bilmem... ama bir insanın ağzından içeri aspirin atmamak gerektiğini öğrenememiş! Open Subtitles كيفما كانت الطريقة التى تعامله بها فهو لم يتعلم أنه من غير الائق رمى حبة الاسبيرين فى فم الناس
    Ne yaptığını bilmem... ama bir insanın ağzından içeri aspirin atmamak gerektiğini öğrenememiş! Open Subtitles كيفما كانت الطريقة التى تعامله بها فهو لم يتعلم أنه من غير الائق رمى حبة الاسبيرين فى فم الناس
    Öyle uzun kilitli kalmış ki kendisini korumayı hiç öğrenememiş. Open Subtitles لقد أبعد طويلاً لم يتعلم إتقاء الشر عن نفسه
    Vücut izini korumayı öğrenememiş bir çocuktu. Open Subtitles طفل... لم يتعلم بعد المحافظة على هيئته...
    Ölümünden bu yana onun hakkında kimse bir şey öğrenememiş, ya da öğrendiyse de... kimseye anlatacak kadar yaşamamışlar. Open Subtitles لم يتمكن أحد من اكتشاف أي شيء عنها منذ وفاتها، ومن تمكنوا من ذلك، لم يطل بهم العمر ليخبروا بذلك.
    Uçmayı hiç öğrenememiş kayıp bir kuş. Open Subtitles عصفور لم يتعلم أبداً الطيران
    Sanırım Tripp, bana yaptığı zamanda da bir şey öğrenememiş. Open Subtitles اعتقد ان (تريب) لم يتعلم شيئا منذ ان فعل هذا معي
    O zaman Bob Drag'ı ara ve ona belli ki "ie istisnası" yazım kuralını asla öğrenememiş birinci sınıf avukatla çalıştığımızı ve öyle ya da böyle zafere ulaşacağımızı söyle. Open Subtitles إذن اتصلي ببوب دراغ واخبريه أنّ لدينا محام من الطراز العالمي... الذي يبدو أنّه لم يتعلم أنّ حرف الآي قبل الإي إلا إذا جاء بعد السي،
    Telford'ı geri alırlarsa neyin peşinde olduklarını öğrenememiş oluruz. Open Subtitles يستعيدوا (تيلفورد)ولا نكن قريبين They get Telford back, we're no closer من اكتشاف ما ينووه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more