"öğrenemeyeceğiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن نعرف
        
    • لن نتعلم
        
    • ولن نعرف
        
    • لن نعلم
        
    O cesur mürettebat son anlarında ne yaşadı, asla öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles لن نعرف أبداً كيف قضى ذلك الطاقم الشجاع لحظاته الأخيرة
    Nasıl biri olabileceğini asla öğrenemeyeceğiz. Ya da neler başarabileceğini. Open Subtitles لن نعرف أبداً ما كان سيصبح أو ما كان سيحقق
    Seni aptal! Şimdi asla karıcanaların.. uzayda eğitilip eğitilemeyeceğini öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles أيها الأحمق ، الآن لن نعرف أبداً ، إن كان بإستطاعتنا إستعمال النمل كمسامير صغيرة في الفضاء
    Ve şimdi muhtemelen bundan daha fazla bir şey öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles و لن نتعلم منه الكثير في الوقت الحالي
    Tıp ile ilgili hiçbir şey öğrenemeyeceğiz. - İyi misin? Open Subtitles لن نتعلم أي شيء عن الطب!
    Onu yakalamadan, sızıntının boyutunu öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles ولن نعرف مدى تسرب المعلومات حتى نقبض عليه
    Öldüğüne göre asla öğrenemeyeceğiz sanırım. Open Subtitles ،لحقيقة أنه ميت أفترض أننا لن نعلم قط، صحيح؟
    - Seni hormonlu kertenkele! Şimdi ne olduğunu asla öğrenemeyeceğiz! Open Subtitles إنها سحلية كبيرة الآن لن نعرف أبدا ما هى
    - Hayır! - Seni hormonlu kertenkele! Şimdi ne olduğunu asla öğrenemeyeceğiz! Open Subtitles إنها سحلية كبيرة الآن لن نعرف أبدا ما هى
    Haydi ama. Eğer şimdi bırakırsak bizi ne kadar kötü yenecekler, asla öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles هيّا ، لو استسلمنا الآن، لن نعرف بفارق الأهداف الذي سيهزمونا به
    Sıvı, patlamada gittiği için de ne olduğunu öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles وقد إستهلك في الإنفجار وأظننا لن نعرف ما هو
    Ve işte gitti. Asla öğrenemeyeceğiz. Yazık. Open Subtitles حسنا، لقد ذهب، لذا اخمن بأننا لن نعرف ما هو ، حظ سيئ
    Yeteneğinin bastırılıp bastırılmadığını birkaç saat öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles لن نعرف اذا كانت قدرتك متوقفة لبضع ساعات
    Tabii, öldüğüne göre artık öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles ذلك السلاح فقد تجاوز حده بالطبع لن نعرف ذلك الآن فقد مات
    İçeri girmeden de ne olduğunu öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles ولن نعرف ما هو حتى ندخل هناك لنرى ما يحدث
    Komiserim, Steven Rose bir sonraki kurbanının peşinde olabilir ve içeri girmezsek kim olduğunu öğrenemeyeceğiz! Open Subtitles يا رئيس، إن (ستيفن روز) قد يكون بطريقه الآن لضحيته التالية ولن نعرف هويتها إلا إن دخلنا لهناك
    Nicky'nin anne-babasına ne olduğunu asla öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles لن نعلم أبداً حقيقة ما حدث لأبويه.
    Bunu hiç öğrenemeyeceğiz değil mi? Open Subtitles أعتقد بأننا لن نعلم أليس كذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more