"öğrenmesinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليعرف
        
    • ليعلم
        
    Artık dünyanın gerçeği öğrenmesinin vakti geldi. Open Subtitles اعتقد حان الوقت ليعرف العالم الحقيقة
    Herkesin öğrenmesinin vakti geldi. Geri sürükle beni. Hadi bakalım. Open Subtitles حان الوقت ليعرف الجميع، أعيديني، هيّا
    Homer, insanların gerçeği öğrenmesinin zamanı geldi. İşi yapan benim. İtibarı da ben sağlamak istiyorum. Open Subtitles (هومر)، حان الوقت ليعرف الناس الحقيقة، أنا أقوم بالعمل وأريد أن ينسب إليّ الفضل
    Asilerden başlayarak herkesin bunu öğrenmesinin vakti geldi. Open Subtitles وحان الوقت ليعلم الجميع بذلك بدءاً بالثوار
    Siyahların beyni yıkandı ve artık, kendileri hakkında bir şeyler öğrenmesinin zamanı geldi. Open Subtitles الرجل الأسود غسل دماغه وحان وقت له ليعلم شيء حول نفسه
    Bir oğlu daha olduğunu öğrenmesinin vakti geldi. Open Subtitles إنه الوقت المناسب ليعلم بأن لديه ابن آخر
    Ama değil. Bunu öğrenmesinin zamanı geldi. Open Subtitles "ليس كذلك، آن الأوان ليعرف ذلك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more