Sen onu iyi hissettiriyorsun, ben ise nasıl koşulacağını öğretiyorum. | Open Subtitles | أنتي توفرين له الراحة و أنا أعلمه كيف يجري هل تفهمينني؟ نحن رجال أعمال |
Ben insanlara, körlere nasıl özgürlük kazandıracaklarını öğretiyorum. | Open Subtitles | أعلّم الناس كيف يعلمون المكفوفين الإعتماد على أنفسهم |
- Aşk nasıl olur, sana öğretiyorum. - Ben öğrenmek istemiyorum. | Open Subtitles | أعلمك كيف تتبادلين الحب ــ لا أريد أن أتعلم |
Toplumun bir üyesi olmaları için gereken kuralları öğretiyorum. | Open Subtitles | أعلمهم القواعد التي يحتاجونها ليصبحوا أعضاء في المجتمع |
Ve farkettim kızımı bir havluyla nazikçe sanki bir sevgilinin yapacağı gibi kurularken, ona bu dokunuşu beklemeyi öğretiyorum. | TED | وأدركت أنه عندما أجفف ابنتي بمنشفة بخفة مثل عاشق، أنا أعلمها أن تتوقع هذا النوع من اللمس. |
Bu fikri, altı buçuk yıl önce bulduk, çünkü ben kırmızı kutunun içindeki şeyleri öğretiyorum. | TED | لقد توصلنا لهذا، قبل ست أعوام ونصف مضت لأنني أدرّس أشياء في الصندوق الأحمر. |
Ben öğrencilerime "ne işe yarayacak?"... diye sormayı öğretiyorum. | Open Subtitles | لم أقصد أن أحاول تعليم طلابي بأن يسئلوا ما هي المساعدة؟ |
22'lik gençlere iş piyasasını öğretiyorum. | Open Subtitles | ادرس شباب في عقدهم الثالث عن عالم الاعمال |
Bizim oradaki kilisede disco dansı öğretiyorum. | Open Subtitles | أقوم بتدريس الرقص الديسكو إلى الوراء في كنيستي. |
Beni takip edenlere öğretiyorum. | Open Subtitles | جملةٌ أعلّمها لهؤلاء الذين يتبعوني |
Rüyalar bazen öğretir. Ona öğretiyorum. | Open Subtitles | الأحلام تعلم الإنسان أحيانا أنا أعلمه بعض الأشياء |
Bu papağanım Paulie. Konuşmayı öğretiyorum. Konuş. | Open Subtitles | وهذا ببغائي بولي ، أنا أعلمه الكلام ، تكلم |
Şimdi köylülere herşeyi havaya uçurmayı öğretiyorum. | Open Subtitles | الآن، أعلّم الفلاّحين كيف يفجّروا الأشياء |
Öğrencilerim için kendimi ulaşılabilir yapıyorum. Bu şekilde güvenlerini kazanıyorum. Bu şekilde öğretiyorum. | Open Subtitles | أنا متوفر لطلابي، هكذا أكسب ثقتهم هكذا أعلّم |
Bana bunu deden öğretmişti; şimdi de ben sana öğretiyorum. | Open Subtitles | جدّي هو من علّمني هذا، وأنا أعلمك إيّاه بدوري. |
Kendilerine saygı duymayı öğretiyorum. Buraya gelen insanlara da. | Open Subtitles | أعلمهم بأن يحترموا أنفسهم و الأشخاص الذين يتعاملون معهم |
O anda ona samimiyeti öğretiyorum. | TED | أنا أعلمها في تلك اللحظة حول العلاقة الحميمة. |
Bütün yönlerini öğretiyorum. Yani, fotoğraf makineleri, kameralar... | Open Subtitles | أنا أدرّس كل الجوانب أعني الكاميرات، الكاميرات المتنقلة |
Ben öğrencilerime "ne işe yarayacak?"... diye sormayı öğretiyorum. | Open Subtitles | أحاول تعليم طلابي بأن يسئلوا ما هي المساعدة؟ |
Uzun zamandır öğretiyorum, ve bunu yaparken çocuklar ve öğrenme konusunda ciddi bir bilgi birikimine sahip oldum öyle ki daha fazla insanın öğrencilerin öğrenme kapasitesini anlayabilmesini gerçekten dilerdim. | TED | أنا ادرس منذ مدة طويلة ومن خلال قيامي بذلك تعلمت الكثير عن التعليم وعن الاطفال وانا اتمنى فعلا ان تتوسع دائرة الاشخاص الذي يتفهمون الامكانيات الموجودة في الاطفال |
- Bütün lojileri ben öğretiyorum ve bu ofisi paylaşıryoruz. | Open Subtitles | أقوم بتعليم كل علوم الجنون هذه نحن نتقاسم هذا المكتب |
Ben öğrenci antrenörlerime B.E.'yi öğretmeyi öğretiyorum. | Open Subtitles | و لكنني أعلم طلابي طريفة تدريس التربية البدنية |
öğretiyorum ve sen bana projem için çalışmama izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنا أدرس وأنتم تسمحون لي بالعمل في مشروعي |
Bu yüzden öğretiyorum. | Open Subtitles | هذا ما أدرّسه أنا |
Sana bildiğim her şeyi öğretiyorum ama yine de her seferinde bir aptallık ediyorsun. | Open Subtitles | أعلّمك كل شيء، ومع ذلك ما تزالين غبية. |