"öğretmenimin" - Translation from Turkish to Arabic

• معلمتي
• معلمي
• أستاذي
• معلّمي

Annemin veya bir öğretmenimin yokluğunda güneş kremimi sürecek biri lazımdı.
ففي غياب والدتي, أو معلمتي, أحتاج لأحد يساعدني بخصوص واقي الشمس

İlkokul öğretmenimin harika bir fikri vardı.
كانت لدى معلمتي في الصف الأول فكرة عبقرية.

Ahlak Bilgisi öğretmenimin kompozisyonumda kopyayı hoş karşılayacağını sanmıyorum.
لست متأكداً, إذا كانت معلمتي ستوّد منّي أن أقوم بالغش في المقالة

Çünkü, öğretmenimin, gururla kapıda durup rüyamızı gerçekleştirdiğimi görmesini görmek isterdim.
لاني أريد رؤيت معلمي يقف عند هذا الباب يشاهدني أُنجزُ حلمَنا بفخر

Bir keresinde çorap çekmecemde bir ay boyunca çiğ yumurta sakladım sonra onu öğretmenimin not defterinin içinde kırdım.
في إحدى المرات وضعت بيضة في جيبي لمدة شهر بعد ذلك سحقتها بكتاب معلمي

Hata yaparsam bir meslektaşımın kariyerinin sonunu getireceğim. öğretmenimin kariyerini.
, لو أخطأت , سأنهي حياة جرّاح زميل حياة أستاذي

Tek duam öğretmenimin bana geri dönmesiydi.
. صلاتي الوحيدة كَانتْ. بأنّ معلّمي يَرْجعُ لي

Lisedeki resim öğretmenimin adını verdim.
لقد أطلقت عليها اسم معلمتي للفن في الثانوية

öğretmenimin üstesinden gelmeme yardım ettiği bazı dürtülerim var, ciddi dürtüler.
لديّ دوافع هامّة التي.. تساعدني بها معلمتي

Üzgünüm, ama öğretmenimin babamla çıkması garip olur.
اسفة لكنة سيكون من الغريب ان تواعد معلمتي ابي

öğretmenimin benim için ne yaptığını söyleyeyim.
سأخبركم ماذا فعلت معلمتي من أجلي

öğretmenimin yaşadığı ev orası bile değildi.
ذلك لم يكن منزل معلمتي

Pekala, bu adam elektronik bilimi dedi. Başka hiçbirşey hatırlamıyorum. Aslında, 6. sınıf öğretmenimin bütün yıl boyunca söylediği hiçbir şeyi hatırlamıyorum. ama elektronik bilimini hatırlıyorum.
إذاً, فهذا الشخص قال "إلكترونات", ولا أتذكر أي شيئ آخر. في الحقيقة, إني لا أتذكر شيئ مما علمني إياه معلمي في الصف السادس, ولكن أتذكر "إلكترونيات".

Küçük bir çocukken okulda öğretmenimin bu vatandaşlık ödevi verdiğini hatırlarım. Bir kağıt alırsınız, meclis üyelerinden birine yazarsınız.
أتذكر عندما كنت صبيا في المدرسة، أن معلمي خصص لنا واجباً حول التربية المدنية الكلاسيكية، حيث تستلم ورقة وتكتب فيها عضوًا في حكومتك.

Hayır. Hayır, eski öğretmenimin gelmesine sevindim.
لا، بل أنا سعيدة بظهور معلمي مجدداً

Uykusunda teslim olmuş öğretmenimin karısının önünde... arka sırada oturan öğrencilerinize olan tutkunuz.
أمام زوجة معلمي تنعرض في نومها

öğretmenimin söylediği buydu.
هذا ما سمعته من معلمي

Kötü adamlar her hareketimizi izliyor, ama izleyenleri kim izliyor? Sen öğretmenimin çatlak oy dediğisin.
، الأشرار يشاهدون كل تحركاتنا لكن من يشاهد المراقبين؟ أنت ما دعته أستاذي بالتصويت غريب الأطوار

öğretmenimin mektubu görevimi açıklıyor.
هناك خطاب من أستاذي يوضح به مهمتي.

Ödevim öğretmenimin 40 yıl önce sevdiği gerçekler hakkında iyi hissetmesi için ilginç nedenler bulmak.
مهمتي هي في الأساس لاختراع أسباب انها مثيرة للاهتمام، لجعل أستاذي يشعر على نحو أفضل عن حقيقة أن كان يحب ذلك قبل 40 عاما.

Yıllar önce, öğretmenimin söylediği bir şeyi hatırladım.
أتذكر أن معلّمي منذ سنوات