"öbür dünyada" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الحياة الأخرى
        
    • في الآخرة
        
    • العالم الآخر
        
    • على الجانب الآخر
        
    • الحياة الآخرة
        
    Öteki tarafta görüşürüz. Bu dünyada olmazsa artık öbür dünyada. Open Subtitles لقاؤنا في الجانب الآخر، لو ليس على هذه الأرض، فليكن في الحياة الأخرى
    Öldür de öbür dünyada karşılaştığınızda bu yaptığın yüzünden karın sana sırtını dönsün. Open Subtitles ولتجعل فعلتك هذه زوجتك تبتعد عنك حينما تلقاك في الحياة الأخرى
    Cezamı ya bu dünyada ya da öbür dünyada çekeceğim. Open Subtitles و سأدفع ثمن هذا في هذه الدنيا أو في الآخرة
    Çoğunlukla ölüm korkusu öbür dünyada daha iyi bir yaşam ve kederleri, zorlu yaşamları üzerine. Open Subtitles غالباً عن خوفهم من الموت يأملون حياةً أفضل في الآخرة و حزنهم ، وحياتهم الصعبة
    Kardeşimizi arayarak öbür dünyada geziniyor. Open Subtitles الذي يحوم في العالم الآخر . باحثاً عن شقيقتنا في الضوء
    Antik Mısırlılar, firavunlarını... öbür dünyada kullanması için, mızrak cephanesiyle gömerdi. Open Subtitles القدماء المصريين كانوا يدفنون الفراعنة مع ترسانة من الرماح ليستخدموها في العالم الآخر
    Merak etme onu öbür dünyada düşündüğünden daha erken göreceksin. Open Subtitles لا تقلقي، سترينه على الجانب الآخر أقرب مما تتصورين
    Orta Krallık'ın son dönemlerine ait bir heykelcik derdim. Firavunlarla beraber onları öbür dünyada korusun diye beraber gömülmüşler. Open Subtitles أفضل وصفه بـ"شابتي" من أواخر المملكة الوسطى . يدفن مع الفراعنة ليحميهم في الحياة الآخرة
    Böylece kurbanlarımla öbür dünyada bir araya gelebilecektim ve benden öclerini alabileceklerdi. Open Subtitles في الحياة الأخرى ليتمكنوا من أخذ ثأرهم
    eğer onunla öbür dünyada buluşmak istemiyorsan, Open Subtitles اذا لم تشأ أن تلقاه في الحياة الأخرى
    Hepimiz ölümsüzlüğü, öbür dünyada kavuşacağız. Open Subtitles الخلود ينتظرنا جميعاً في الحياة الأخرى
    Burada kalırsa öbür dünyada, Kerza'nın yanında uyanır. Open Subtitles إذا بقي سيستيقظ بجوار (كيرزا) في الحياة الأخرى
    Hani her zaman der ya bütün aile öbür dünyada da birlikte olacak diye. Open Subtitles -تعلم هي دائماً تقول عائلتنا كلها ستكون معاً في الآخرة -إذن
    Bana öyle geliyor ki, eğer Dickie de öbür dünyada Mags'e kavuşursa o paranın verileceği hiçbir kişi kalmaz senle ben dışında. Open Subtitles ويبدوا لي لو أن " ديكي " انضم إلى أمه في الآخرة فلن يبقى شخص يعود له ذلك المال عدى ربما أنا وأنت
    Bir düşün, öbür dünyada bizi neler bekliyor. Open Subtitles فكر ، ما الذي ينتظرنا إذن في الآخرة
    öbür dünyada yine oynayalım, ağabey... Open Subtitles دعنا نلعب سوية في العالم الآخر
    öbür dünyada, onbaşıdan iron Cross (II. Dünya savaşı zamanındaki bir madalya) almalısın. Open Subtitles يجب ان تحصل على صليب حديدي من "كوبرال" في العالم الآخر
    Kendini öbür dünyada hisset. Open Subtitles إفتح نفسك على الجانب الآخر.
    Doğru tüm yapmam gereken ona sormaktı o da senin benimle gelip öbür dünyada eşim olarak yaşamana izin verecekti tabii sonra da cehennem donacaktı. Open Subtitles حسناً، كل ما كان عليّ فعله هو سؤالها، فربما ستسمح لك بالقدوم و العيش على الجانب الآخر لتكوني زوجتي عندما تتجمد (تارتارس) بالكامل
    Ben de öbür dünyada kollarıma geldiğinde Naevia'ya kucak açacağım. Open Subtitles كما سأعتنق (نيفيا) حينما تعود إلى ذراعيّ في الحياة الآخرة.
    Abe'den söz etmişken, eğer öbür dünyada onu görürsen ona benden selam söyle. Open Subtitles وعلى ذِكر (آيب)، إن رأيتِه في الحياة الآخرة فأبلغيه سلامي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more