Bir tarafa sabahları o gün olacaklar hakkındaki düşüncelerimizi, ve öbür tarafa da gece, o gün gerçekte olanları yazacaktık. | Open Subtitles | جانب منها جعلنا نكتبها في الصباح عن توقعاتنا لأحداث اليوم و في الليل نكتب في الجانب الآخر ماذا حدث بالفعل |
Sonra öbür tarafa geçtiğinizde, hortum gibi bir şeyi var, kuş gagası gibi ve hortumundan bulutlar fışkırtıyor. | TED | وبعد ذلك عندما تذهب إلى الجانب الآخر سيكون لها خرطوم مثل منقار الطير وهي تنفث الغيوم من خرطومها |
öbür tarafa geçmeden önce onunla konuşmak istersen yardım edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا مساعدتك في أن تكلمها إذا أردت قبل دخولك للضوء |
Herkes tepelere dikkat etsin. Murphy sen öbür tarafa geç. | Open Subtitles | حراسه كاملة للجميع ميرف انشر الحرس على الجانب الاخر |
öbür tarafa vardığında bile bu karanlık suyun ruhunu hissedebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تشعر بروح المياة الداكنة حتى و أنت تعبر للجانب الآخر |
yaşayanlarla halletmeleri gereken meseleleri olduğundan öbür tarafa geçemeyenler ve yardım için bana gelirler. | Open Subtitles | اي الأرواح التي لم تعبر إلى عالم الأموات بعد لأن لديهم عملاً ما في الحياه لم ينتهو منه، و يأتون إلي لكي أساعدهم |
öbür tarafa geçmelisin. | Open Subtitles | يجدر بك الولوج إلى الضوء أمازلت تثق بها؟ |
Belki Çin'den birisi kazmış ve onları öbür tarafa götürmüştür. | Open Subtitles | ربما أحد أخر من الصين حفر من الجهة الأخرى وأخذه |
öbür tarafa geçmeyi kastetmiştim Bak. | Open Subtitles | قصدي أن تعبر إلى العالم الآخر عالم الأموات |
öbür tarafa geç; aracın içini çek! Ne diye para ödüyorum sana? | Open Subtitles | اللعنة عليك در للجهة الأخرى وارجع هذا ما تقبض المال من اجله |
Bu saçın sahibi adam öbür tarafa kel gitti, çünkü kafa derisi bende. | Open Subtitles | الرجل الذي ينتمي إليه هذا الشعر كان أصلع علي الجانب الآخر و أنا الآن مدين لفروة رأسه |
Sonra öbür tarafa geçerler, onu da yerleştirirler, sonra da arkaya geçerler. | Open Subtitles | و بعدها يبدأون في الجانب الآخر و يعيدونه مرة أخرى. و بعدها يدخلون على المؤخرة. |
İlk olarak bu tarafa, sonra da öbür tarafa. | Open Subtitles | مرة على هذا الجانب.. هكذا و مرة على الجانب الآخر.. هكذا |
Belki de o kadın haklıydı belki de öbür tarafa aitsin. | Open Subtitles | ربما تلك المرأة على حق ربما أنت تنتمي للضوء |
Ruhların öbür tarafa geçmeleri gerekir ama bir nedenden dolayı o evdekiler kızınızın öbür tarafa geçmesini istemiyor. | Open Subtitles | أنا لا أفهم الأرواح من المفترض أن تعبر للضوء ،لكن لسبب ما، بذلك المنزل |
Bu ev hayalet dolu ve nedense onu öbür tarafa geçirmiyorlar. | Open Subtitles | أعلم، ولكن هذه المرة الأمر رائع ،هذا المنزل ملئ بالأشباح، ولسبب ما لا يريدون تلك الفتاة الصغيرة المسكينة أن تعبر للضوء |
Tanrım. Ben kullanıyorum. öbür tarafa geç . | Open Subtitles | يا مسيح انا من سيقود ، هيا الى الجانب الاخر |
öbür tarafa geçene kadar bunu cebinde tut. | Open Subtitles | أبقيها فى جيب صدرك حتى تعبرى الى الجانب الاخر |
O ölecek, öbür tarafa gidecek, sonra ne olacak? Yeniden geri mi gelecek? | Open Subtitles | يموت ويذهب للجانب الآخر ثم يعود مُجددًا؟ |
Düğünden önce o ruhu öbür tarafa geçirmeliyim | Open Subtitles | علي ان اجعل هذه الروح تعبر إلى عالم الأموات قبل الزفاف |
Ama şimdilik, öbür tarafa geçmen gerekiyor. | Open Subtitles | لكن حاليا ً نحن بحاجة لأن نصل بك إلى الضوء |
öbür tarafa geçip, sevdiğinizi bildiğimiz sembollerle tekrar ilgilenmemiz gerekiyor. | TED | علينا أن نتوجه إلى الجهة الأخرى لنشرك مرة أخرى تلك الرموز التي نعلم أنكم تحبونها. |
öbür tarafa bir göz atsan, ölmekten hiç çekinmezsin. | Open Subtitles | لن تمانع أن تموت بمجرّد رؤيتك ما في العالم الآخر |
öbür tarafa geçmek için bize kanca lazım. | Open Subtitles | نحنُ بحاجه أن مرساة ، حتى نستطيع العبور للجهة الأخرى |
- öbür tarafa koşup oradaki kapıyı da kilitlemiş mi diye bakacağım. | Open Subtitles | سأذهب للجانب الأخر لأرى إذا كان قد أغلق ذلك الباب أيضاً |
Köpeklerden biri bu tarafa, diğeri de öbür tarafa gidiyor. | Open Subtitles | أحب هذه الصورة، أحد الكلبين يذهب بإتجاه والثاني يذهب بالإتجاه الآخر |
# Bu kadar disiplinle istiyor gitmemizi öbür tarafa | Open Subtitles | # طنًا من الانضباط، يجعلنا نفضل الموت اللعين # |