- Düşünüyorum da onun kafasını odanın öbür ucuna yollayabilir miyim? | Open Subtitles | و انا اتسائل إذا كان يمكننى ان ارسل رأسها عبر هذه الغرفة |
- Düşünüyorum da onun kafasını odanın öbür ucuna yollayabilir miyim? | Open Subtitles | و انا اتسائل إذا كان يمكننى ان ارسل رأسها عبر هذه الغرفة |
uçmak, çok uzaklara uçmak aynı babam gibi dünyanın öbür ucuna. | Open Subtitles | أدرت أن أختفي أوأطير بعيداً جداً للجانب الآخر من العالم مثل أبي |
Kariyerini lekeledi. Dünyanın öbür ucuna gitti. | Open Subtitles | تخلى عن مهنته لكي يطارد نظريات واهية في النصف الآخر من العالم |
Öyle kalkıp da ülkenin öbür ucuna uçamazsın. | Open Subtitles | لا تسطيع الطيران عبر جميع البلاد |
18 yaşına girer girmez ülkenin öbür ucuna taşındı. | Open Subtitles | لقد إنتقلت إلى الجانب الآخر من الولاية عندما أصبح عمرها 18 |
Bazen insanın, kendi yurduna en net şekilde bakabilmek için dünyanın öbür ucuna gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أحياناً , لا بد للمرء أن يسافر إلى منتصف الكرة الأرضية ليعرف قيمة وطنه |
Sen tüm gün çalışasın diye Joe'yu bırakıp dünyanın öbür ucuna gelmedim ben! | Open Subtitles | لم أترك (جو) و أسافر عبر العالم لرؤيتك تقضي كل الوقت بالعمل |
Yani ülkenin öbür ucuna beni ölü bir vampirle konuşturmak için mi geldiniz? | Open Subtitles | لذا سافرتم برًّا إلى هنا لتطلبوا منّي التحدث إلى مصّاصة دماء ميّتة؟ |
Uçağa atlayıp dünyanın öbür ucuna gitmiyorum. | Open Subtitles | لا أقفز في طائرة وأسافر حول نصف العالم اللعين |
O yüzden ölü ve hastalıklı bir fareyle geminin öbür ucuna gitmekten memnuniyet duyarım. | Open Subtitles | ولهذا سأكون مسرورا كثيرا للعودة عبر هذه السفينة مع... -جرذ ميّت وناقل للمرض . |
Tamam, Phil, kuracağım. Adanın öbür ucuna gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً، (فيل) سأفعل سأرتحل للجانب الآخر من الجزيرة |
Lillie, durulma zamanı, dünyanın öbür ucuna gitme değil. | Open Subtitles | حان وقت الاستقار يا (ليلي) وليس الهرب للجانب الآخر من العالم |
Evet dostum, niye bizi dünyanın öbür ucuna sürükledin? | Open Subtitles | أجل ، يارجل ، لماذا أتيت بنا إلى النصف الآخر من العالم ؟ |
Delilah hayalindeki işi alabilmek için dünyanın öbür ucuna gitti. | Open Subtitles | لقد حدث فقط أن حصلت ديلايلا على وظيفة أحلامها في النصف الآخر من العالم |
Dünyanın öbür ucuna gittin. | Open Subtitles | أنت , أنتِ هربتِ إلى النصف الآخر من الكرة .... الأرضيّة , كيف |
Öyle kalkıp da ülkenin öbür ucuna uçamazsın. | Open Subtitles | لا تسطيع الطيران عبر جميع البلاد |
- Lexie, annemin bir ilişkisi vardı sonra da çocuğunu alıp ülkenin öbür ucuna yerleşti. | Open Subtitles | -ليكسي ", أقامت والدتي علاقة مع غيره " وبعدها أخذت طفلته إلى الجانب الآخر من الدولة |
Bazen insanın, kendi yurduna en net şekilde bakabilmek için dünyanın öbür ucuna gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أحياناً , لا بد للمرء أن يسافر إلى منتصف الكرة الأرضية ليعرف قيمة وطنه |
Sen tüm gün çalışasın diye Joe'yu bırakıp dünyanın öbür ucuna gelmedim ben! | Open Subtitles | لم أترك (جو) و أسافر عبر العالم لرؤيتك تقضي كل الوقت بالعمل |
Damon ile ikimizin ülkenin öbür ucuna gitmesi... | Open Subtitles | لا أعلم، أنا و(دايمُن) سنسافر برًّا. |
Dünyanın öbür ucuna gittik. | Open Subtitles | لقد طفنا حول نصف العالم |