Ama bu olay beş yıl önce dünyanın öbür ucunda, Avrupa topraklarında gerçekleşmiş. | Open Subtitles | و هذا كان فى الجانب الآخر من العالم القاره الأوربيه منذ خمس سنوات |
Şehrin öbür ucunda Miranda kaderin hazinesiyle bir kez daha buluştu. | Open Subtitles | الجانب الآخر من المدينة، التقى ميراندا لها كنز الكرمية لتناول العشاء. |
Belki de bu hayvan ölümleri uzakta, dünyanın öbür ucunda cereyan ettiği için kimse dikkat etmemiştir. | TED | ربما كان هذا بسبب أن تلك الإحداث كانت تجري في الجانب الآخر من العالم حيث لم يلتفت إليها أحد. |
Dünyanın öbür ucunda yaşayan bir sıkı dosta ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد صديقة عزيزة تعيش على الجانب الآخر من الكرة الأرضية |
Yerinde olsam, telefonun öbür ucunda beklemezdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لما انتظرت على الطرف الآخر من الهاتف |
Adanın öbür ucunda her şey kontrolden çıktı. Ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | الوضع الجهة الاخرى من الجزيرة خرج عن السيطرة , لا اعلم ماذا افعل |
Şu an dünyanın öbür ucunda olman gerekirdi. | Open Subtitles | أنت يُفترض بأنهم كُنْتَ نصف الطريق حول العالمِ الآن. |
Şehrin öbür ucunda, seni hiç göremeyeceğim bir yerde olman... içine sinmemiş. | Open Subtitles | وقرر أنك لا يجب تعيينك فى الجانب الآخر من المدينة حيث لا أراك أبداً |
Patron, bir saat içinde ayrılacağını söyledi, ve havaalanı şehrin öbür ucunda. | Open Subtitles | أيها الزعيم، لقد قال بأنها ستقلع بعد ساعة والمطار في الجانب الآخر من المدينة |
Atlantik Okyanusu'nun ötesinde, dünyanın ta öbür ucunda, en eski çöl bulunur. | Open Subtitles | في الجانب الآخر من العالم، عبر المحيط الأطلنطي، تقع أقدم صحراء في العالم. |
Gemide, tamam, Destiny Evren'in öbür ucunda. | Open Subtitles | إنه على السفينه .. المصير على الجانب الآخر من الكون |
Dünyanın öbür ucunda düşmanımız mağarasından sürünerek çıktı ve bize kendi topraklarımızda saldırdı. | Open Subtitles | زحف عدونا من كهف على الجانب الآخر من هذه الأرض وهاجمونا في منطقتنا على ارضنا، وأنهم لفاعلوا ذلك مرة أخرى |
Bu Edi'yle Büdü numaralarınıza ülkenin öbür ucunda devam edersiniz. | Open Subtitles | يُمكنك أخذ ما لديك و الرحيل إلى الجانب الآخر من البلاد |
Ama... diğer toplantı şehrin öbür ucunda 4:30'da. | Open Subtitles | ولكن .. اللقاء الآخر على الطرف الآخر من المدينة عند 4: 30. |
Sen kampüsün öbür ucunda toplarını kaşıyorken o saldırsaydı ne olacaktı? | Open Subtitles | ماذا إذا هاجمني بينما انت تحك خصيتيك في الجهة الاخرى من الحرم الجامعي؟ |
Dünyanın öbür ucunda, bir nehirde ölü bulundu. | Open Subtitles | هي وُجِدتْ ميت في a نهر نصف الطريق حول العالم. |
Sersem herif yarın dünyanın öbür ucunda kıçının derdinde olacak. | Open Subtitles | تعالى غداً مؤخرته الخرساء سَتصْبَحُ نصف الطريقَ حول العالمِ يُحاولُ إبْقاء رأسهِ على أكتافِه |
Dünyanın öbür ucunda saklanıyor olmamız gerekmez miydi? | Open Subtitles | ألا يجدر بنا أن نختبئ في النصف الآخر من العالم ؟ |