"ödüllendirmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكافئك
        
    • مكافأة
        
    • لأكافئك
        
    • كمكافأة
        
    • تكافئهم
        
    • إمتنانا
        
    • لمكافأة
        
    • اكافئك
        
    Bu takımın sahibi olarak cömertliğinden dolayı seni bu 100.000 $'lık çekle ödüllendirmek istiyorum. Open Subtitles بصفتى مدير الفريق أريد أن أكافئك على تصرفك السخى بهذا الشيك والمقدر بـ 100 ألف دولار
    Bugün muhteşem bir iş çıkardın, Seni bugün ki servisinden ötürü 100$ ile ödüllendirmek istiyorum. Open Subtitles لقد قمت بعمل عظيم اليوم وأنا أريد أن أكافئك على خدمتك الممتازة بـ 100دولار
    Bence erkenden ödüllendirmek iyi bir sevgi göstergesi olur. Open Subtitles أعتقد أنه كـ مكافأة مبكرة أن تظهر له الكثير من الحب
    Söylemek üzere olduğunuz bir şeyi söylediklerinde insanları ödüllendirmek, söyleyeceğiniz şeyin tam tersini söyledikleri zaman ödüllendirmekten çok daha kolaydır. TED لا يزال من السهل مكافأة الناس عندما يقولون شيئًا كنت تريد قوله، مقابل مكافأة الناس عندما يقولون شيئًا مختلفًا كليًّا عن ما تود قوله.
    Seni oraya davanın hayrına gönderiyorum. Seni ödüllendirmek için değil. Çünkü bu işi kendi başına kendin açtın. Open Subtitles إنني أعيدك إلى هناك لمصلحة القضية وليس لأكافئك بسبب تصرفك من نفسك
    Onu ne zaman ödüllendirmek istiyorsan verirsin. Open Subtitles أريد منك ان تعطيه اياها كمكافأة علي اي شئ حسن يفعله
    Bunlar genelde şirketler için çok iyi anlaşmalar, kodlarındaki zayıflıkları bulan hackerları ödüllendirmek için. TED وهي في الغالب اتفاقات مربحة للشركات تكافئهم لإبلاغهم عن منافذ الاختراق التي يكتشفونها في برمجياتهم.
    Bu toplantının ana konusu olarak, vatanını böylesine koruyan bir insanın hizmetini ödüllendirmek kalıyor. Open Subtitles يبقى هدف هذا الإجتماع لنبين إمتنانا لخدماته النبيلة فى سبيل وطنه
    Muzaffer generalleri ödüllendirmek, eski bir adettir. Open Subtitles إنه تقليد قديم لمكافأة الجنرالات المنتصره
    Seni beş dakikalık, aralıksız göz temâsıyla ödüllendirmek istiyorum. Open Subtitles اريد ان اكافئك بخمس دقائق من النظر بعيني دون توقف
    Bizleri kuraklıktan kurtardığın için seni ödüllendirmek istiyorum. Open Subtitles لقد قمت بإزالة عبئ الجفاف عنّا وأنا أريدُ أن أكافئك.
    Seni ıvır zıvırlar ödüllendirmek istemiyorum ya da bir ruhun kustuğu saçma altın paralarla. Open Subtitles -كلا (سامي) انظر لا أحتاج لأن أكافئك بالحُلي و بعض قطع الذهب التي تقيئتها روح ما
    Seni ödüllendirmek istiyorum. Open Subtitles و أنا أريد أن أكافئك
    Ona yürütücü işlevi bu özel bağlamda kullanması için ders çalışmaya başlamadan telefonunu uzağa koymak, bir saat çalıştıktan sonra kendini ödüllendirmek gibi stratejiler öğretebilirsiniz. TED بإمكانك أن تعلّمها استراتيجيات لاستعمال الوظيفة التنفيذية في ذلك السياق بالتحديد، كأن تضع مثلًا هاتفها جانبًا قبل أن تشرع في المذاكرة أو أن تعتزم مكافأة نفسها بعد ساعة من المذاكرة.
    Vegas beni soyduktan sonra ödüllendirmek istiyor. Open Subtitles فيجاس تريد مكافأة حمايتي .بعد سرقّتي
    Üçüncüsü çabalarını ödüllendirmek. TED ثالثاً, مكافأة الجهد.
    Kendi başına bir şeyler yazmanı ödüllendirmek için. Open Subtitles لأكافئك على ما قمت به من كتابة بنفسك
    Başarıyla sonuçlanmış bir görevden dolayı kendimizi ödüllendirmek için operasyondan sonra yemeğe gitmiştik. Open Subtitles بعدها ذهبنا لتناول شرائح اللحم كمكافأة لأنفسنا على عملنا الجيد
    Çocuklar iyi bir şey yapınca ödüllendirmek gerekir. Open Subtitles عندما يحسن الأطفال التصرف عليك أن تكافئهم
    Toplantımızın ana konusu olarak onun, şu andaki konsülümüzün ülkesi için yaptığı soylu hizmetleri ödüllendirmek üzere izninizle değerli ve saygıdeğer büyükler, son generalimiz, Caius Martius Coriolanus'un yaptığı şanlı başarılardan ve değerli işlerden biraz bahsetsin. Open Subtitles يبقى هدف هذا الإجتماع لنبين إمتنانا لخدماته النبيلة فى سبيل وطنه لذا من فضلكم أكثر الراجل وقاراً أن نستضيف لوائنا الأخير ليوضح لنا ( بعض هذا العمل الرائع الذى قام به ( كايوس مارشيوس كوريولانوس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more