Sana, onun dün arabamı ödünç aldığını ve kapısını çizdirdiğini söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك أنّها استعارت سيارتي يوم امس ؟ و انها خدشت الباب ؟ |
Ona Tawny'nin teknesini ödünç aldığını söyle. | Open Subtitles | قولو له بأن تاوني استعارت قاربه للتزلج |
Sanki kazağımı ya da onun gibi bir şeyi ödünç aldığını söylemeyi unutmuş gibi. | Open Subtitles | كأنها نسيت ان تخبرني انها استعارت كنزتي |
Bak, Kid şu Reno anlaşması için parayı ...ödünç aldığını söylememişti. | Open Subtitles | كيد لم يقول لك انه استعار المال لصفقة رينو |
Frankie'nin bir Iraklının cep telefonunu ödünç aldığını ve geri vermeyi unuttuğunu söylemişti. | Open Subtitles | ( فى الجنازة ، سألنى ( ووكر عن هاتف الشخص العراقى قال ان ( فرانكى ) قد استعار هاتف رجل عراقى |
Tabancayı bir arkadaşından ödünç aldığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه استعار مسدساً من صديق |