"ödünç almıştım" - Translation from Turkish to Arabic

    • استعرت
        
    • لقد استعرته
        
    • لقد إستعرت
        
    • استعرتهم
        
    • إستعرتها
        
    • إقترضت
        
    • استعرته من
        
    • استعرتها
        
    Bir keresinde onun zımbasını ödünç almıştım, sonra yanlış yere koymuştum.. Open Subtitles لقد استعرت دباسته ذات مرة ولكني أعدتها في المكان الخاطئ
    Senin salak paranı ödünç almıştım. Yarışı kazanınca sana geri verecektim. Open Subtitles لقد استعرت عملتك الغبية فحسب وكنت سأعيدها لك بمجرد أن أفوز بالسباق
    ödünç almıştım. Open Subtitles لقد استعرته علمت أنه قد يكون في متناول اليد
    Çizmeler onun. Sabah ödünç almıştım. Open Subtitles انه حذاءه, لقد استعرته هذا الصباح
    Sonradan birlikte bisiklet bineriz diye bir tane daha ödünç almıştım. Open Subtitles لقد إستعرت دراجة مستلقية أخرى ، حتى نتمكن من الذهاب لركوب الدراجات فيما بعد
    Param olmadığında bunları sizden ödünç almıştım. Open Subtitles . استعرتهم منك , عندما لم اكن املك المال
    On beş yıl önce çalıştığım yerden ödünç almıştım. Open Subtitles إستعرتها من العمل منذ حوالي 15 سنة
    Evet, bir keresinde Avrupalı bir prensin bundan yapılmış montunu ödünç almıştım. Open Subtitles أجل، لقد "إقترضت" مرة معطف رياضي لأميرة أوروبية صنع منه
    Aslına bakarsan köşedeki dükkandan ödünç almıştım. Biraz gezintiye ihtiyacı vardı. Open Subtitles في الواقع انني استعرته من محل لتربية الحيوانات
    Öyle bir şey yapmadım, sadece ödünç almıştım. Open Subtitles لم أفعل أبداً شيئاً كهذا لقد استعرتها فقط
    Geçen hafta birini ödünç almıştım geri vereyim dedim. Open Subtitles انه يَختار قلمه بعنايه لقد استعرت واحداً الاسبوع الماضي لذا ظننت اني يجب علي إرجاعه
    Hayır, bir randevu için Jill'in pahalı bir kolyesini ödünç almıştım ama şimdi bulamıyorum. Open Subtitles لا، لقد استعرت هذه القلادة من جيل لأجل موعدي ولا أجدها
    Evet, bunları Jaime'den ödünç almıştım. Open Subtitles بالطبع ، لقد استعرت هذه من جيمي
    Evet. Bir keresinden babamın Pontiac'ını ödünç almıştım. Open Subtitles لقد استعرت سيارة ابي البونتياك ذات مرة.
    Yatı kulüpte dövüşürken ödünç almıştım. Open Subtitles لقد استعرته عندما كان في النادي
    ödünç almıştım. Open Subtitles لقد استعرته.
    Parayı arkadaşlarımdan ödünç almıştım. Open Subtitles لقد إستعرت المال من أصدقائي
    Sizin taklidinizi yapmak için ödünç almıştım. Open Subtitles استعرتهم لأقوم بتمليتك
    Sadece ödünç almıştım hanımefendi. Open Subtitles لقد إستعرتها فقط، يا سيدتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more