"ödünç vermiştim" - Translation from Turkish to Arabic

• أقرضت
• أعرت
• أعرته
• أعرتك
• أعرتها
• أقرضته
• اقرضتها

Beraber olduğumuz zaman, onu Bayan Simic'e ödünç vermiştim.
أقرضت السيدة جهاز اللاب توب احياناً عندما كنا معاً

Arabamı erkek arkadaşım Jeff McGill'e ödünç vermiştim.
" لقد أقرضت سيارتي لصديقي " جيف ميغول

Plaklarımdan birkaçını DJ'ye ödünç vermiştim.
أعرت منسق الأغاني بعض اسطواناتي

Diş ağrısı olduğu için sıcak su torbamı ona ödünç vermiştim.
أعرته زجاجة الماء الحار خاصتي حين كان يعاني من ألم الأسنان

Sana onu geçici bir süre için ödünç vermiştim.
أتذكر أنني أعرتك إياه لفترة مؤقتة

Kahretsin, pompamı arkadaşıma ödünç vermiştim, lanet olsun.
تباً، لقد أعرتها لصديقي، اللعنة

Şey, daha ziyade güzel küçük bir cilt. Geçen hafta bir gün Roger'a ödünç vermiştim.
"إنه إصدار مميز أقرضته روجر " الأسبوع الماضي

Bavul benim zaten. İki yıl önce ödünç vermiştim hani.
هذه حقيبتى، لقد اقرضتها اليك منذ عامين

Bir süre önce Catherine'e adamlarımı ödünç vermiştim.
أقرضت " كاثرين " رجالي كثيراً سابقاً.

Martha'ya 3 ay önce ödünç vermiştim.
لقد أقرضت (مارثا) هذا منذ ثلاثة أشهر

Evet, geçen hafta arkadaşıma ödünç vermiştim... onun olmalı.
أجل , لقد أعرته لصديقة الإسبوع الماضي لذا ... لا بد أنه لها.

Arabamı birkaç gün önce ona ödünç vermiştim.
لقد أعرته سيارتى منذ بضعه أيام

Clancey bu. Komşumuz. Arabamı ödünç vermiştim ona.
هذا (كلانسي) هذا جاري اللعين لقد أعرته سيارتي هذه زوجتي

Dur bir dakika. Ben sana iPod'umu ödünç vermiştim..
لحظه، لقد أعرتك الآي بود الخاص بي

O bilgisayarı birlikteliğimizin başında ona ödünç vermiştim.
لقد أعرتها هذا الحاسوب في بداية عملنا

Fakat Rich'e nasıl atış yapıldığını öğretiyordum ondan ayrılmadan önce ona ödünç vermiştim.
لكنّنيكنتأعلم(ريتش)الرماية، وقد أقرضته إيّاه قبل أن نفصل تماماً

Bir arkadaşıma ödünç vermiştim.
اقرضتها لصديقة