Onu işte gördüm, kaskoyu ödediğini sandı. | Open Subtitles | و لدى الشيك أيضاً لقد رأيته فى حقول البترول لقد ظن أنه دفع الشيك للتأمين |
Eşinizin bir yıllık okul ücretini önceden ödediğini biliyorum ama size gönderdiğimiz yönetmelik kitapçığına baktıysanız, mazereti olmayan uzun süreli bir devamsızlık... söz konusuysa, yapmış olduğunuz ödeme yanmış sayılacaktır. | Open Subtitles | أعلم أن زوجك دفع رسوم العام كاملةً ولكن لو رجعت إلى صفحة 20 من القوانين واللوائح التي أرسلناها لك في كتيب اللوائح |
Şu acınacak hayatında herhangi birşey için para ödediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر أنك دفعت مقابل أى شىء فى حياتك البائسه |
ConHealth in Skip e 10 milyon ödediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول أن كون هيلث دفعت سكيب 10 ملايين رسوم؟ |
Bu finansal çöküşün faturasını gerçekten kimin ödediğini unutmayalım. | TED | لذا ينبغي علينا عدم نسيان من يدفع حقاً ثمن هذا الإنهيار المالي. |
Sersem insanların bu yavru fotoğraflarına ne kadar para ödediğini görmek çok müthiş. | Open Subtitles | من الغريب كم يدفع هؤلاء الحمقى لرؤية صور خلاعية للفتيات |
Gaz faturasını senin ödediğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنَّ دفع الغاز هو مسؤوليتكِ أنتِ |
ve bana Earl'ün bugün ona gidip, 15 yıl önce... kırdığı camın parasını ödediğini söyledi. Gerçekten mi? | Open Subtitles | لقد قال لي بأن إيرل دفع حق الزجاج الذي كسره من 15 عام مضى |
Pembe Panter'e ne kadar ödediğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل صادف أنك تعرف أنه قد دفع أموالاً من أجل النمر الوردي ؟ |
Konuşman için para ödediğini sanmam. | Open Subtitles | وأشك في أنه دفع لك للتحدث. الأهم من ذلك كله، من أنت يا سيدي؟ |
İnkar etmenin bir anlamı yok. Sadece kimin ve neden o parayı sana ödediğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | ليس هنالك مجالاً للانكار أريد بأن أعرف فقط من دفع لكِ، ولما؟ |
Hostingi nasıl ödediğini bulup öyle mi takip etmemi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن أكتشف كيف دفع كلفة خدمات الإنترنت، أتعقبه بتلك الطريقة؟ |
- Polis bize bir bayanın kefaletimizi ödediğini söylememiş miydi? - Söyledi. | Open Subtitles | ـ ألم يخبرك الضابط أن سيدة دفعت لنا الكفالة ـ نعم قال ذلك |
Bak, buralara kadar gelebilmek için bedeller ödediğini biliyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | حسنا، انا اعلم كم دفعت لكي تصل الى هذه المرحلة |
Diğer tıp öğrencileri gibi her zaman yorgun olduğunu söylediler. Ama okul harcını peşin ödediğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنها دوما ً كانت متعبة كأي طالب طب لكنها دفعت رسوم دراستها نقدا ً |
O yüzden ona vurup kaçması için birine para ödediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب لا أعتقد أنك دفعت لأحد ليقوم بقتلها |
Teksas'taki vergi mükelleflerinin tek bir insanı ölüme göndermek için ne kadar para ödediğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تفهم كم يدفع دافعي ضرائب ولاية تكساس؟ لقتل شخص واحد؟ |
Belediyenin yüzmen için para ödediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان مجلس المدينة يدفع لك لتسبح لابد من ان هذا ممتع |
Maaşlarınızı kimin ödediğini biliyor musunuz? Ben ve vergilerim. | Open Subtitles | هل تعلمون من هو الذي يدفع الرواتب والضرائب لي |
Bunun bedelini çocukların ödediğini göremeden ölmüştü. | Open Subtitles | ولكنه مات قبل أن يدفع المال لأهل الاطفال |
Avukatının, şimdi senin de avukatın olmuş onu buradan çıkarmak için birine para ödediğini biliyor muydun? | Open Subtitles | ،أعرفتَ أن محاميه والذي أتفهمُ ،الآن هو أيضًا محاميك دفعَ لشخصٍ كي يخرجهُ من هُنا؟ |