"ödemek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدفع
        
    • لتدفع
        
    • لأدفع
        
    • لتسديد
        
    • لسداد
        
    • للدفع
        
    • لأسدد
        
    • لندفع
        
    • لنرد
        
    • لكي أدفع
        
    • لكي تدفع
        
    • لكي ندفع
        
    • لكي يسدد
        
    • لتدفعي
        
    • على دفع
        
    İlanı verenin bu işte yeni olduğunu düşündüm, faturalarımı ödemek için paraya ihtiyacım olduğundan, Onu aradım ve buluştuk. Open Subtitles لذلك اعتقدت انه جديد فى هذا المجال وحيث انى كنت فى حاجة للمال لدفع الفواتير اتصلت به ودعوته ليأتى
    Her yerde faturaları ödemek için para kaybetmek yok. Çocuklar artık sadece bekliyoruz. Open Subtitles أي مبلغ من المال لدفع فواتير أي مكان، فقط حتى يتمكنوا تقدير فقط.
    Suçlarını ödemek için burada olmadığına göre hınçlarını benden alacaklardır. Open Subtitles إذا لم يتواجد هنا لدفع ثمن جرائمه فأنا سأتحملها جميعها
    Tabii, haklısın. belki de kolej masraflarını ödemek için yoldan müşteri çeviriyordur. Open Subtitles لا, انك محقة. أعني, ربما انه انها تلعب الورق لتدفع مصاريف كليتها
    ödemek için elimi cebime attım. Aşağı baktım. Open Subtitles وضعت يدي في جيبي لأدفع ثمنها، فنظرت لأسفل
    Sonuna kadar mortgage, bir kredi kartını ödemek için diğerini kullanmak. Open Subtitles كل شئ مرهون حتى المقابض، إستخراج بطاقة إئتمان لتسديد ديون الأخرى
    Birisini mülk almak için kullandı ve başka... ...birisinin adına olan diğerini de mekanı işletmek için... ...mal olan yüksek faturaları ödemek için kullandı. TED اعتاد أحد لشراء الممتلكات، وآخر، الذي كان باسم شخص آخر، لدفع فواتير ضخمة هي تكلفة لتشغيل المركز.
    Vietnam'da, ihtiyar alıcılar tabutların parasını ödemek için nakit para transferini kullanırlar. TED في الفيتنام،استخدم المستفيدون المسنون تحويلات أموالهم لدفع ثمن النعوش.
    Chuck tutuklama emrini kaldırtmayı becermişti ve mahkeme ücretlerini ödemek için bir ödeme planındaydı ve kız arkadaşının arabasıyla Tim'i okula götürüyordu. TED قد استطاع تشك تسديد كفالته وكان يمشي على خطة لدفع رسوم المحكمة وكان يذهب بتيم في سيارة صديقته إلى المدرسة.
    Markette hesabımızı daha kolay ödemek için. TED ربما لتسهيل الأمر علينا لدفع ثمنها عند البقال.
    Eşlerinin mesai saatleri kısıldığında faturaları ödemek için fazladan para. TED أموال إضافية لدفع الفواتيرعندما تقل ساعات عمل الزوج.
    ABD devleti Kaliforniya'da Google ve Apple'a vergi koyacak ve bunu, Bangladeş'teki işsizlere temel gelir ödemek için mi kullanacak? TED فستقوم الحكومة الأمريكية بفرض ضرائب على جوجل وأبل في كاليفورنيا، واستخدام ذلك لدفع الدخل الأساسي للعاطلين عن العمل من البنغاليين
    Bana olan borcunu ödemek için ne bir işin, ne de paran var. Open Subtitles الآن انت بدون عمل وليس معك نقود لتدفع لي ما عليك
    Oraya anneni cenaze masraflarını ödemek için para kazanmaya mı gittin? Open Subtitles ذهبت هناك لتربح المال حتى تدفن أمك؟ لتدفع لجنازتها؟
    Hesabı ödemek için elimi cebime bile atamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أضع يدى فى جيبى لأدفع الفاتورة
    Bu çöplükte borçlarını ödemek için bir şeyler gizlemiş olmalısın. Open Subtitles لابد أن هنالك شئ مخبأ في هذه القمامة لتسديد ديونك
    Yani, bu bize borçlarımızı ödemek için bir fırsat olabilir. Open Subtitles أعنى، أن هذا من الممكن ان يُعطى لنا فرصة لسداد ديونناوفواتيرنا
    Fahişelere ödemek için paraya ihtiyacımız var tamam mı? O yüzden alamazsınız. Open Subtitles نحتاج الى المال للدفع الى العاهرات حسنًا لذا لا تستطيعون الحصول عليها
    - Pekâlâ, borçları ödemek için başka borçlar da almıştım. Open Subtitles حسناً، أتضح أني أخذت عدة قروض لأسدد عدة قروض أخرى
    Bölge yarışmasına gideceğimiz otobüsün ücretini ödemek için kek satışı yapmak zorunda değiliz. Open Subtitles والآن ليس علينا أن نقيم مبيع مخبوزات لندفع ثمن الحافلة لمنافسة المحليات
    Borcumuzu ödemek için yapabileceğimiz bir şey varsa siz sadece... Open Subtitles لو أن هناك أي شيء نفعله لنرد الجميل إليك قمتللتو..
    Senin borcunu ödemek için dövüştüm ben. Bunu anlayabiliyor musun? Senin borcunu. Open Subtitles واشتركت في النزال لكي أدفع دينك هل تفهم هذا
    O timsah derilerini ödemek için bayağı çim kesmiş olmalısın. Open Subtitles لابد انه كان عليك تنسيق الكثير من المروج لكي تدفع من اجل تلك الاحذية
    Kefaleti ödemek için muhtemelen evi ipotek ettirmek zorunda kalacagiz da. Open Subtitles تعرف علينا أن نرهن المنزل لكي ندفع الكفالة
    Tony borcunu ödemek için vermiş olabilir tabii ama onun asıl sahibi dünya. Open Subtitles طبعاً, (طوني) أعطاك اياه لكي يسدد دينه لكنه ينتمي إلى العالم
    Erkek arkadaşının borcunu ödemek için verdiğin çek var ya, Open Subtitles الشيك الذي تدينين لي به لتدفعي رهن حبيبك
    Biraz maddi güvence, ve hukuk fakültesini ödemek için yardımcı olabilecek. Open Subtitles بعض الأمن المالي ويمكن أن يساعد على دفع ثمن كلية الحقوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more