| Bunun için bayağı yüklü bir miktar ödemişti. | Open Subtitles | لقد دفع الكثير من المال من اجل هذا الكتاب |
| Bunun için bayağı yüklü bir miktar ödemişti. | Open Subtitles | لقد دفع الكثير من المال من اجل هذا الكتاب |
| Kamyonu ödemişti. Sen beni kurtarıyormuşsun gibi bir durum yoktu ortada. | Open Subtitles | لقد دفع لك أنت ليس مثل المنقذين أو ما شابه |
| Ömür boyu üyelik hizmeti sunduğumda banka çekiyle ödemişti. | Open Subtitles | لقد دفع بشيك صادر عن البنك في السابق، عندما كنتُ أعرض عضويّة أبديّة. |
| Belki bir yıl. Parayı bir adam ödemişti. | Open Subtitles | ربما منذ عام لقد دفع الرجل لها |
| Gecelik parayı ödemişti ama sevişmek istemedi. | Open Subtitles | لقد دفع مقابل الليلة لكنه لم يرد الجنس |
| Hesabı ödemişti zaten. Ben de ikram edeyim dedim. | Open Subtitles | لقد دفع له سلفاً، لذا ظننتُ و ما المانع |
| Güzel. Bana zaten 5000 dinar ödemişti. | Open Subtitles | لقد دفع لى 5000 دينار بالفعل |
| Evet, Oleg 80 dolar ödemişti. | Open Subtitles | أجل، لقد دفع 80 دولار مقابله. |
| Art, güvence depozitosuyla gelecek ayın kirasını peşinen ödemişti. | Open Subtitles | لقد دفع (آرت) للسلامة الأمنيّة و إيجار الشهر القادم نقداً ، أود لو أرسل نقوده إليه |