İşlem sırasında kalbi hızlanınca baskı ciğerlerine yüklenerek akciğer ödemine neden oldu. | Open Subtitles | فعندما تسارع قلبه خلال العملية فتحرك الضغط الى رئتيه مما سبب الاستسقاء الرئوي |
Amfetamin, akciğer ödemine yol açmaz. | Open Subtitles | الأمفيتامين لا يسبب الاستسقاء الرئوي |
Yani göğsüne aldığı darbe onu öldüren akciğer ödemine mi sebep olmuş? | Open Subtitles | لذلك أثر في الصدر تسبب وذمة رئوية وفاتها. |
Bu da iyi bir şey çünkü GAD veya sistemik bir enfeksiyon anafilaktik şoka veya soluk borusu ödemine neden olmaz. | Open Subtitles | و الالتهاب الشامل لن يسببا صدمة حساسية او وذمة رغامية و رد فعل تحسسي |
Denizanasının zehirli dokunaçları akciğer ödemine sebep oldu. | Open Subtitles | لها مخالب سامة تسبب وذمة جينا. |
Bu durum akciğer ödemine yol açar, fakat elimizde ödem yok. | Open Subtitles | يسبب هذا استسقاء رئوي الذي ليس لديه |
İkisinin birden verilmesi akciğer ödemine neden olabilir. | Open Subtitles | ربما يسبب المزج استسقاء رئوي |