"ödeyip" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدفع
        
    • ودفع
        
    • أريد أن أدفع
        
    Eğer bir iş görüşmesine yetişecekseniz, birkaç pound fazla ödeyip, hızlı şeritten gitmeyi tercih edersiniz. TED لو كنت تنتظر لمحاولة اللحاق بمقابلة وظيفة فإنك ستقوم بوضوح بدفع جنيهين زيادة للعبور من الممر سريع
    Vergi ödeyip paranla ne yapacakları konusunda söylenmekten keyif aldığında. Open Subtitles حينما تقوم بدفع ضريبة الدخل ، وتستمع بنقاشِ حاد بخصوص ذلك مالذي سيقومون بفعله ، مع كلّ تلك النقود ؟
    Biri kanser olduğunda kirasını ödeyip ödemeyeceğini sormana izin var mı? Open Subtitles هل يحق لك المطالبة بدفع الإيجار من شخص مصاب بالسرطان؟
    Bana karşı olan her kanıtı, siz kendiniz ödeyip, ikna ettiniz. Open Subtitles أي دليل لديك ضدي قمت بشراءه ودفع ثمنه بنفسك.
    Elinden alacakları sırada annemin ev kredisini ödeyip hiçbir zaman bize söylemediğini biliyor musun? Open Subtitles كانت أمي ستُطرد بسبب الإيجار، ودفع مستحقاتها في السر
    "Beni cezalandırın. Günahımın bedelini ödeyip tekrar bir adam olmak istiyorum." Open Subtitles عاقبوني أريد أن أدفع ثمن خطاياي وأعود رجلاً من جديد
    Shiring benim olunca, eksik vergileri ödeyip, size ondan daha iyi hizmet edeceğim. Open Subtitles سأقوم بدفع الضرائب وأخدمك أفضل منه عندما تكون "شايرينج" ملكي
    Shiring benim olunca, eksik vergileri ödeyip, size ondan daha iyi hizmet edeceğim. Open Subtitles سأقوم بدفع الضرائب وأخدمك أفضل منه عندما تكون "شايرينج" ملكي
    Alkollü araç cezaları ve avukat ücretlerini ödeyip oyunculara araba da almış. Open Subtitles وقد إبتاع أيضاً عدة سياراتٍ للاعبين بالإضافةِ إلى أنَّه قد قام بدفع الغرامات الماليّة للاعبين للقيادة تحت تأثير المخدر وأتعابُ المحامين
    Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş, hırslı ve kendini adamış savunucular, müvekkillerin kefaletini ödeyip destek sağlarken davaları yasal sistemde işlem görecek, ihtiyaç duydukları her alanda kaynak ve destek sahibi olacaklar. TED وهؤلاء مدافعون شغوفون ومخلصون من المجتمعات المحلية، سُجن الكثير منهم في السابق، وسيقومون بدفع الكفالات ودعم الموّكلين. بينما تسير قضاياهم في النظام القانوني، مزودين إياهم بأية موارد أو دعم قد يحتاجونه.
    Borçlarımı kapatıp, pansiyon ücretimi ödeyip, kirama yetecek kadar. Open Subtitles لتغطية خسائر بلدي مع صندوق التقاعد ودفع ايجار منزلي.
    İtalyan hükümeti, parayı ödeyip bu suçlayıcı belgeleri alması için Foscatini'yi tutmuştu. Open Subtitles وفوسكانينى كان مكلف من الحكومة بالتفاوض معه ... ودفع المال لأستعادة الاوراق منه ..
    Fidyeyi ödeyip onları geri almak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أدفع الفدية و أريد لهم أن يعودوا
    Ona parayı ödeyip bu işi sonlandıracağım. Open Subtitles أريد أن أدفع له وسينتهي هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more