Deli gibi öfkeliyim. Fakat şanslıyım ki koskoca Gannett Habercilik benim arkamda. | Open Subtitles | أنا غاضب جدا, و لكني محظوظ لأن جريدة جانيت العظيمة تدافع عني |
Halkımı sakat bırakan ve vücudunu zehirleyen topluma karşı öfkeliyim. | Open Subtitles | أنا غاضب من المجتمع الذي ينتقص قومي الذي يُصيب أجسادهم بالعدوى |
Yanında olup onu koruyamadığım için kendime çok öfkeliyim. | Open Subtitles | أنا غاضب من نفسي لأنني لم أكن معها لأحميها |
Nadiren böyle sakinimdir yoksa hep öfkeliyim yani. | TED | أنا نادراً ما أكون هكذا. دائماً ما أكون غاضبة. |
Çok öfkeliyim! Bu kadar maddiyatçı olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | إننى غاضبة ، لم يكن لدى فكرة أنه مادى إلى هذا الحد |
Ağabeyim Vietnam'da anlamsız bir savaşta ve ben bu yüzden öfkeliyim. | Open Subtitles | اخي ذهب ليحارب في فيتنام في حرب لا جدوي لها و انا غاضبه لهذا |
Suçu üstüme attığı için Alexis'e hala öfkeliyim. | Open Subtitles | انني لا ازال غاضب من اليكسس لجعلي اتلقى اللوم بدلا منها |
Genelde bunu saklarım ama öfkeliyim. | Open Subtitles | يمكنني إخفاء هذا معظم الوقت لكنني .. غاضب |
Artık her şeye öfkeliyim. | Open Subtitles | إنني غاضب من كل شيء ، إنني غاضب لأنني إضطررت لتسريح أشخاص من العمل بسبب سوء الإقتصاد |
Oğlum için daha fazlasını yapamadığım için öfkeliyim. | Open Subtitles | و كما تعلم إنني غاضب حيال عدم قدرتي على فعل شيئاً لإبني |
Sürekli öfkeliyim. Ve bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | إنني غاضب طوال الوقت ، و لا أعلم ما الذي يتوجب علي فعله حيال ذلك |
Her konuda öfkeliyim. Burada olduğum için öfkeliyim. | Open Subtitles | أنا غاضب بشأن كلّ شيء أنا غاضب بشأن وجودي هنا |
Tarlada yiyecek toplamasına rağmen kendi ailesini doyuramayan bir adamın olduğu bir dünya yaşadığım için öfkeliyim. | Open Subtitles | أنا غاضب لأني أعيش في عالم حيث لا يستطيع من يحصد الطعام لك أن يطعم عائلته |
Bu konuda en az senin kadar öfkeliyim, Virginia. | Open Subtitles | إنّني غاضب بشأنْ هذا مثلكما يا فيرجينيا. |
Korkmadım, öfkeliyim. | Open Subtitles | أنا لست خائفا، أنا غاضب. لماذا لا يريد أيّ شخص مساعدتي؟ |
Demek istediğim, birçok şey hakkında gerçekten öfkeliyim. Sadece... | Open Subtitles | أعني، أعتقد أنني غاضبة جداً حول الكثير من المادة |
Demek istediğim, birçok şey hakkında gerçekten öfkeliyim. | Open Subtitles | أعني، أعتقد أنني غاضبة جداً حول الكثير من المادة |
Burada normal olmak işe yaramıyor. Bu yüzden öfkeliyim. | Open Subtitles | الحالة العادية لا تعمل هنا, ولهذا أنا غاضبة |
- Ne oynadığını anlamıyorum. - Hırslı bir kadını. öfkeliyim. | Open Subtitles | لا أعرف ماهو الدور الذي تؤدينه - أنا أؤدي دور الغاضبة، أنا غاضبة - |
Gücünü ve şansını benimle paylaşmadığın için çok öfkeliyim. | Open Subtitles | .... بل غاضبة منك للغاية لعدم مشاركتي بتلك الثروة والقوة التي تملكينها |
İşin doğrusu sanırım kendime öfkeliyim. | Open Subtitles | أظن بأنّ الحقيقه أنّي غاضبه من نفسي |
öfkeliyim. | Open Subtitles | بل أستشيط غضباً |