Yani artık konuşabilirsiniz." "Kötüleyin ve öfkenizi kusun, Twitter ve Facebook sayfanızda." | Open Subtitles | لذا يمكنك الآن الكلام بسوء عنه و ♫ ♫ التنفيس عن غضبك |
öfkenizi dışa vurmak için sonsuz yol var. | TED | يوجد عدد لا نهائي من الطرق للتعبير عن غضبك. |
Beş rupi ile, tüm öfkenizi çıkartabilisiniz! | Open Subtitles | بخمس روبيات تحظي بخمس دقائق لتفرغ غضبك به |
Kadınlar, sizi cesaretlendiriyorum, öfkenizi tanıyın. | TED | ثم أيتها السيدات، أشجعكم أن تكشفوا عن غضبكم هذا. |
Birisini asmanız gerekiyorsa öfkenizi ve korkunuzu bastırmak için o zaman beni asın. | Open Subtitles | لو لا بد أن تشنقوا أحدا ما لإرضاء غضبكم و خوفكم |
öfkenizi anlayabiliyorum, Profesör. | Open Subtitles | انا اتفهم سبب انزعاجك يا بروفيسور |
Suçluyu cezalandırmak öfkenizi yatıştırabilir ama daha fazlasını yapacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | معاقبة المذنب لربما سيخفف من غضبك ولكني أشك بأنه سيحقق أي شيء أضافي |
Tamam şimdi her şeyi biliyorsunuz, öfkenizi bir kenara bırakın. | Open Subtitles | إذاً الان بما أنك علمت كل شيء , ضع غضبك جانباً |
Benim tek söylediğim... bırakın öfkenizi yönlendireyim. | Open Subtitles | كل ما أريده منك أن تدعني أوجه غضبك |
öfkenizi ve acını anlıyorum, ve gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أفهم غضبك و حسرتك و أنا آسف حقا |
Kraliyet Prensi, öfkenizi yatıştırınız. | Open Subtitles | ايها الامير الملكي هدء من غضبك |
öfkenizi tamamen anlıyorum ama büyütülecek bir şey olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | والموظفين, أتفهم غضبك. لا نبالغ. |
Gelmek istediğim nokta bu. Arabalar takım elbise değildir, arabalar alt egolarımızdır, benliğinizin genişlemesidir, düşüncelerinizi, fikirlerinizi ve duygularınızı alıp bunları katlarlar öfkenizi veya herneyse. Bir üst benlik. | TED | و هذا ما أريد أن أصل إليه. السيارات ليست عبارة عن ملابس, السيارات هي أفاتار, السيارات هي انعكاس لنفسك, يستوحذون على أفكارك, و أحاسيسك, و من ثم يستدخمونها -- أو حتى غضبك, أياً كان. |
öfkenizi anlıyorum. | Open Subtitles | بإمكاني تفهم غضبك |
Çocuklar, bazen tek yapabileceğiniz şeyin öfkenizi içinize atmak ya da karşınızdakinin yüzüne söylemek olduğunu düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يا أولاد،قد تعتقدون أن إختيارتكم قد تذهب غضبكم أو ترموا الغضب في وجه شخص ما |
Birbirinizi öldürmek yok. öfkenizi dizginleyin. | Open Subtitles | يمنع قتلكم لبعضكم البعض إكبحوا غضبكم |
Toplu olarak patronunuza karşı sesli öfkenizi dile getirdiniz mi? | Open Subtitles | هل عبّرتم بشكل جماعي عن غضبكم لرئيسكم؟ |
Sizin öfkenizi bekliyorum. | Open Subtitles | فأنا بإنتظار غضبكم |
- öfkenizi benimkine ekleyin. | Open Subtitles | -فغضبي من غضبكم |
? öfkenizi anlıyoruz ama- | Open Subtitles | نتفهم انزعاجك |