Bu konuda endişelenmezdim, George. O bir öküz kadar güçlü. | Open Subtitles | أنا لست قلق حول ذلك، جورج أنها قوية كالثور |
Izzy Mandelbaum. 80 yaşında ama bir öküz kadar kuvvetli. | Open Subtitles | إزي ماندلبام، في الـ80 من عمره ولكن قوي كالثور. |
Izzy Mandelbaum. 80 yaşında ama bir öküz kadar kuvvetli. | Open Subtitles | إزي ماندلبام، في الـ80 من عمره ولكن قوي كالثور. |
Uzun boylu, esmer ve bir öküz kadar kuvvetliydi. | Open Subtitles | شابطويلالقامة, شعره أسود , قوي كالثور |
Beni bir öküz kadar güçlendirecek bir ilaç keşfederlerse ama sadece başka bir öküzle savaşırken... | Open Subtitles | و لو اكتشفوا دواء هنا قوي مثل الثور فقط عندما اصارع ثور اخر |
öküz kadar kuvvetlisiniz. | Open Subtitles | أنت قويٌ مثل ثور |
Özürlü olabilirim ama, bir öküz kadar güçlüyüm. | Open Subtitles | ربما أنا مقعد، لكنني قوي كالثور |
Şimdiden 3 metre uzun hissediyorum ve ox(öküz) kadar güçlü. | Open Subtitles | لدي انطباع أن طولي 3 أمتار وقوي كالثور |
Bir öküz kadar dayanıklı olmalısınız | Open Subtitles | يجب أن تكون لديك قوة كالثور |
Bana bir öküz kadar güçlü olduğumu söylemiştiniz. | Open Subtitles | أخبرتني بأنني كنت قويا كالثور |
Bu çok başarılı bir çocuk, öküz kadar kuvvetli. | Open Subtitles | هو ولد جيد. إنه قوي كالثور |
Hayır, öküz kadar sağlıklıyım. | Open Subtitles | كلاّ، صحّتي كالثور |
öküz kadar kuvvetli birisin ! | Open Subtitles | أنت قوى كالثور هيا! |
Dizeldir. öküz kadar kuvvetlidir. | Open Subtitles | قوية كالثور |
öküz kadar büyük. | Open Subtitles | ضخمة كالثور. |
öküz kadar iri ama iyi ve tatlı. | Open Subtitles | وهي كبيرة مثل الثور ولكنها جميلة ودافئة... |
öküz kadar da sağlıklıyım. | Open Subtitles | وصحية مثل ثور. |