- Hey, onu öldürmek istememişti. - Enseme öksürüyordu. | Open Subtitles | هاي، هو لم يقصد قتله لقد كان يسعل على رقبتي |
Tiyatro açılmıştı, ama o çalışmaya devam ediyor ve sürekli öksürüyordu. | Open Subtitles | وتم افتتاح المسرح منذ مدة بسيطة, لكنه واصل البناء فيه فيما كان يسعل |
Başı ağrıyordu, çok öksürüyordu. | Open Subtitles | كيف ؟ كان يشتكي من الصداع و يسعل دائماً |
Ama çok fazla içiyordu. Günde 60 sigara. Sürekli öksürüyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت تدخن باسراف,60 سيجارة فى اليوم وكانت تسعل دائمآ |
Kalorifersiz bir evde, dizlerinin üzerine çökmüş kan öksürüyordu. | Open Subtitles | كنت ستسمع عن أنها كان تسعل دماً على ركبتيها في غرفة وضيعة باردة جداً. |
Kesik kesik öksürüyordu telefonda ciğerlerinden yarın da döneceğinden şüpheliyim. | Open Subtitles | والطريقة التي كانت تسعل بها بشدّة وعنــــــف عبر الهاتف، أشك في أنّها سوف تعود غداً أيضاً. |
Decatur grubundaki David de öksürüyordu. | Open Subtitles | إن (دايفيد) من مجموعة الديكتاتور يسعل هو الأخر |
Sadece birkaç nefes, bir çaylak gibi öksürüyordu. | Open Subtitles | إنه أمرين كان يسعل كمبتدئ |
- öksürüyordu ve... | Open Subtitles | ...لقد كانَ يسعل و |
- Dokunduk, öksürüyordu. | Open Subtitles | - لقد لمسانه , وقد كان يسعل - |
Bir kömür madencisi gibi öksürüyordu. | Open Subtitles | كانت تسعل كعامل منجم الفحم تعزف شيء؟ |
Ciğerleri dışarı fırlayacak gibi öksürüyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تسعل بشدة |
öksürüyordu. | Open Subtitles | كانت تسعل. |