Fakat, bir ülkenin mükemmelliği ve iyi bir yaşam için bu ölçüler, en iyi ölçüler mi? | TED | لكن، هل هذه الأمور هي أفضل القياسات لعظمة دولة ما، لحياة طيبة العيش؟ |
Tanınmış jinekologlara gittik ve fiziksel ölçüler istedik. | Open Subtitles | نذهب إلى رؤساء أمراض النساء ونطلب منهم القياسات البدنية |
Ayrıca bu ölçüler kurbanın bacağındakilerle bire bir aynı. | Open Subtitles | وهذه القياسات هي تطابق تام لكسور على ساقي الضحية |
Sabit ölçüler artık hayatımızın o kadar vazgeçilemez bir parçası ki insanlık için ne denli bir başarı olduğunu takdir etmekte güçlük çekiyoruz. | TED | أصبحت القياسات المتّسقة جزءاً لا يتجزّأ من حياتنا اليومية حتى أصبح من الصعوبة أن نقدّر كيف أنها تمثّل إنجازاً كبيراً للبشرية. |
ölçüler, oranlar, önleme çizelgeleri bütün bunlar liyakatın ölçüleri olarak ortaya çıktılar ve okullarda öğrencileri sıralamada kullanıldılar. | TED | القياسات والتصنيفات وطاولة المتنافسين ظهرت كمعايير لنعرف أي ميزة يمكن تعزيزها وتستخدم لتصنيف الشباب لمدارس وفصول وجامعات |
Verdiğin ölçüler bunlar mı? | Open Subtitles | هذه هي القياسات التي أعـطيتهُ إياها؟ . |
Harika. Bütün ölçüler burada. | Open Subtitles | هذا هو، عظيم - ها هى كل القياسات - |
Harika.Bu ölçüler po ve öfkeli beşliyi yok etmek için bütün ihtiyacım olan şeyleri gösteriyor. | Open Subtitles | عظيم، هذه القياسات سوف تعطينى كل المعلومات التى أحتاجها لتدمير (بو) والخمسة الغاضبين مرة واحدة وللأبد |