Havanın kuruluğuna bakılırsa dört haftadır ölü olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | مع الطعس الجاف الذي عايشناه سأقول أنه ميت منذ ربما أربع أسابيع |
- En azından altı haftadır ölü olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | كنت لاقول أنه ميت و مجمد على الأقل منذ 7 أسابيع. |
Onun ölü olduğunu sanabilirdin. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يفترض أنها كانت ميتة. |
ölü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنها كانت ميتة. |
ölü olduğunu gördükten ne kadar sonra oradan ayrıldınız? | Open Subtitles | بعد رؤيته وهو ميت, بعد كم من الوقت غادرت ؟ |
...ve onu gömdüğümüzde ölü olduğunu sanıyorduk ama şimdi iyi görünüyor. | Open Subtitles | ونحن أعتقدنا انه كان ميت عندما دفناه. لكنه يبدو بخير الان |
Ama ölü olduğunu düşünürsek, pek de dört gözle beklemiyoruz. | Open Subtitles | -ولكن بما أنّه ميت فلن نعلّل النفس بالمُنى |
Zaten ölü olduğunu biliyoruz ama bu şekilde tamamen ölecek. Sonsuza dek. | Open Subtitles | أَعْني، أَعْرفُ بأنّه ميتُ لَكنَّه سَيُموت .إلى الأبد |
Onu kesecegim. ölü olduğunu bilmesini sağla. | Open Subtitles | سأشرحه , لأتأكد أنه يعرف أنه ميت |
O, ölü olduğunu düşünmenizi istiyor. - Haydi! Haydi! | Open Subtitles | أعتقد أنه يريدك أن تعتقدى أنه ميت |
Daha o anda, günlerdir ölü olduğunu anladım. | Open Subtitles | أدركت في الحال أنه ميت منذ أيام |
ölü olduğunu gördükten ne kadar sonra oradan ayrıldınız? | Open Subtitles | بعد رؤيته وهو ميت, بعد كم من الوقت غادرت ؟ |
5 gün boyunca sürekli kocasının nerede olduğu soruldu fakat hep onun ölü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لخمسة أيام هي سؤلت مراراً وتكراراً ، أين يكون زوجها ؟ لكنها أجابت دائما بأنّه كان ميت |
Adam, kadının kendini öldürdüğünü ve tek evladının da ölü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انها قتلت نفسها وطفلها الوحيد كان ميت |
Şu an ölü olduğunu kabul ediyorsun değil mi? | Open Subtitles | هَلْ تُوافقُ بأنّه ميتُ الآن؟ |