| Atlayan kendisi olsa da Tommy'nin ölümü için kendini suçladın. | Open Subtitles | لُمتَ نفسك على موت تومي رغم أنّه هو الذي قفز |
| Chad'in ölümü için seni suçluyor ve bunu bizi birbirimizden uzak tutmak için kullanıyor. | Open Subtitles | لا يسمح لكما برؤية بعضكما الآن انها تلومك على موت تشاد وهي تستخدمه لابقائي بعيدة عن جوش |
| Arkadaşlarınıza geri dönün Leydim ve onlara arkadaşımın ölümü için öç alacağımı söyleyin. | Open Subtitles | عودي لاصدقائك , سيدتي وأخبريهم اني سأسنتقم لموت صديقي |
| Beyler, haberlere çıkmışız. Trendeki o narkotik ajanlarının ölümü için bizi suçluyorlar. | Open Subtitles | يارفاق، نحن في جميع النشرات، إنهم يلوموننا على مقتل عملاء إدارة مكافحة المخدرات على متن القطار |
| Söylentileri duydum ve Stephan'ın ölümü için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | انا سمعت الاشاعات وانا لا الومك على وفاة ستيفان انا مسرورة انك لم تتعامل مع نورن |
| -Hayır, Lex. Bebeğin ölümü için kendini suçlayamazsın Lex. | Open Subtitles | لا تستطيع ألقاء اللوم عليك بسبب موت الطفل |
| Onun ölümü için birini suçlayacaksan, onu öldürenleri suçla. | Open Subtitles | تريد لوم احد على موته فقط لم أولئك الذين قتلوه |
| Derebeyi Asano'nun ölümü için intikam peşinde koşmayı yasaklıyorum sana. | Open Subtitles | أمرك بأن تنتقم لوفاة السيد اوسانو |
| Kardeşinin aşırı dozdan ölümü için beni suçluyor ve dünyayı kasıp kavuran diğer tüm illetler için olduğu gibi taa Nintendo'dan beri. | Open Subtitles | تلومني على موت أخيها بجرعة زائدة من المخدر والكوارث الآخرى التي حدثت بالعالم منذ ظهور الناينتيندو |
| Bir seyis yamaginin da kan kirmizisi dedigini duydum babanizin ölümü için. | Open Subtitles | سمعت صبيّ حظيرة يقول أنها لون الدماء كعلامة على موت أباك |
| Fort William'da Randall'a öfkelendim ve hayatımın dört yılını bu yüzden babamın ölümü için kendimi suçlayarak geçirdim. | Open Subtitles | وبعدها قضيت أخر أربع سنوات ألوم نفسي على موت والدي بسبب هذا |
| Hâlâ o kadının ölümü için kendini mi cezalandırıyorsun? | Open Subtitles | أمازلتِ تعاقبين نفسك على موت تلك المرأة؟ |
| Aslında seni suçlamam gerekirken, babamın ölümü için kendimi suçladım. | Open Subtitles | لمت نفسي على موت والدي بينما كان عليّ لومك في الواقع |
| İtiraf etmek istemenizi takdir ediyoruz ama birinin ölümü için dua ettiniz diye sizi tutuklayamayız. | Open Subtitles | نحن نقدر رغبتك في الإعتراف، لكنا لا نستطيع اعتقالك بسبب صَلاتك لموت أحدهم. |
| Oğlunun ölümü için suçlanacak biri varsa sensin. | Open Subtitles | الشخص الذي يجب أن يُلام لموت إبنك هو أنت |
| Eğer Vidocq'un ölümü için olmasaydı şimdi yatışmıştı. | Open Subtitles | إن لم يكن لموت فيدوك، فلتسجيل الحقيقه |
| Oh, Curro, lütfen. Babanızın ölümü için kendinizi suçlayamazsınız. | Open Subtitles | أرجوك " كورو " لا تلم نفسك على مقتل أبيك |
| O senin gözünde sadece kocanın ölümü için suçladığın adam. | Open Subtitles | أنت تنظرين إليه فقط على أنه الرجل الذي تلومينه على وفاة زوجكِ. |
| Bay Simpson, eski karınızın ölümü için burdayız. Kan izleri bulduk. | Open Subtitles | سيد (سيمبسون) نحن هنا بسبب موت زوجتك السابقة وجدنا أثر دماء |
| Onun ölümü için yanlış insanı suçluyorsun. | Open Subtitles | أنت تلوم الشخص الخطأ على موته |
| Skipper'ın ölümü için hala beni suçluyorsun! | Open Subtitles | انت لا زلت تلومنى لوفاة سكيبر |
| Oğullarımızın ölümü için sizi cezalandırmak için toplandık. | Open Subtitles | أخيرا أيها القتلة ستعاقبون على قتل أحبائنا كنتم تظنون أنكم ستنجون بهذا ولكن الآن عليكم مواجهتنا |
| Ayrıca senin gibi bir pisliğin ölümü için çok da ayrıntılı araştırma yapacaklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | حتى أني لا أظن مكتب المدعي العام سيفتح تحقيقا حول جرعة زائدة بشخص مثلك |
| Oğlumu öldüren adamın ölümü için dua edeceğiz. | Open Subtitles | سنصلي من أجل موت الرجل الذي قتل ولدي |
| Pazzi. O Bredani'nin ölümü için para ödedi. | Open Subtitles | (باتسي) - (لقد دفع لشخصاً لكي يقتل (بيرداني - |