"ölüm anında" - Translation from Turkish to Arabic

    • لحظة الموت
        
    • لحظة موته
        
    • زمن الوفاة
        
    • وقت وفاته
        
    • في وقت الوفاة
        
    • ساعة الموت
        
    ölüm anında... ruhlarımız reddedilmesin diye son kutsal ayinimizi yapıyoruz. Open Subtitles خشية أن يحرم علينا أسترداد السر المقدس المبارك فى لحظة الموت
    Öykü der ki eğer bir Sher'mau ölüm anında belirirse ... seni yııldızlardaki evine götürür. Open Subtitles الرواية تقول إذا ظهر شيرمو عند لحظة الموت ستأخذك معها الى مسكنها في النجوم
    En önemli ruh ve ölüm anında ilk ayrılacak olan Open Subtitles الروح العليا والأولى التي تُزهق لحظة الموت
    Ve adamın ölüm anında, gece bu yıldızlarla kaplandı. Open Subtitles وفى لحظة موته أصبح الليل مضيئا بهذه النجوم
    Maktulün sağ skapula ve uyluk kemiğinde ölüm anında oluşmuş kesikler buldum. Open Subtitles وجدتُ كشوطاً مُسننة تسبق زمن الوفاة على عظمي الكتف والعضد الأيمنين للضحية.
    Kurbanın ölüm anında başında üşüme söz konusuyudu. Open Subtitles الضحية كان مصابا بالبرد فى وقت وفاته.
    Bazıları bunun insan vücudunun ölüm anında katılaşarak kuvvetlendiği bu istilayı önlemek için olduğunu söyler. Open Subtitles البعض يقول ان ذلك لمنع هذا الغزو , جسم الإنسان في وقت الوفاة.
    Hiç değilse onu şu ölüm anında bağışlamalısınız. Open Subtitles على المرء أن يغفر ساعة الموت
    Bazen onu bir şişede saklarlar, veya ailenin bir ferdi ölüm anında içine çekerdi. Open Subtitles بعض الاوقات يحفظون الروح في زجاجات أو عضو من العائلة يستنشقه في لحظة الموت
    - Birlikte atladığı insanlar. Evet, mantıklı. ölüm anında onların yaşam güçlerini alıp kaçıyor. Open Subtitles سيكون هذا منطقياً، تختفي سراً مع طاقتها الحياتية لحظة الموت
    Bence ölüm anında yaşananları tek bir kimyasal dengeye bağlamak çok kibirlice. Open Subtitles أنا أعتقد أنه من الغرور إختصار كل ما يحدث في لحظة الموت إلى معادلة كيميائية واحدة
    Evet, ölüm anında. Open Subtitles لحظة الموت
    Ve adamın ölüm anında, gece bu yıldızlarla kaplandı. Open Subtitles وفى لحظة موته أصبح الليل مضيئا بهذه النجوم
    Öldürmen gerekiyordu böylece tam ölüm anında zamanı durdurabilecekti. Open Subtitles حتى انه يمكنه أن يوقف الزمن في لحظة موته
    Hafif çürükler belki ölüm anında kanıt değildir ama ceset benden alındıktan sonra mumyalama aşamasında vurgulanmış olabilir. Open Subtitles الكدمة الشديدة لا تكون دليلاً في زمن الوفاة لكن قد تبرز عند عملية التحنيط
    Bunların hiç biri yeniden oluşmamış ve ölüm anında kaldığı yerde almış olduğu yaralar olarak görülüyor. Open Subtitles لا أحد منها يظهر إعادة تشكل يشير أن الإصابات حدثت حول زمن الوفاة
    Sağ ön kol kemiğinin uç noktasında,.. ...ölüm anında oluşmuş bir kesik. Open Subtitles شق قرابة زمن الوفاة للنهاية السفلية لعظم الكعبرة الأيمن.
    Bay Marsh ölüm anında kendindeydi. Open Subtitles ان السيد (مارش) كان مُقيداً وقت وفاته.
    ölüm anında, hasta, doktor kontrolündeyse bir şey talep edilmez. Open Subtitles ليست مطلوبة إذا كان المريض تحت رعاية طبيب في وقت الوفاة
    Kutsal meryem, Tanrının annesi, biz günahkarlar için dua et şimdi ve ölüm anında, amin. Open Subtitles الآن وفي ساعة الموت آمين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more