| Öyle görünüyor ki teröristi ancak Başkan'ın lütfu Ölüm cezasından kurtarabilir. | Open Subtitles | يبدو أنه فقط سماحة الرئيس يمكن أن ينقذ الإرهابي من عقوبة الإعدام |
| Bu seni Ölüm cezasından kurtaracak tek şey olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون الشئ الوحيد الذى ينقذك من عقوبة الإعدام |
| ..Ölüm cezasından farklı. | Open Subtitles | أشكالاً مختلفة من عقوبة الإعدام |
| Yani, Ölüm cezasından vazgeçelim anlamına gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لا يعني هذا أن نتخلص من حكم الإعدام |
| Seni belki Ölüm cezasından kurtarabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكننى إنقاذك من عقوبة الإعدام |
| Eğer işbirligi yaparsan... seni Ölüm cezasından kurtaracağım. | Open Subtitles | ..إذا تعاونت سأنقذكَ من عقوبة الإعدام |
| Bu durum, federal Ölüm cezasından kurtulduğun anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنك ستعفى من عقوبة الإعدام |
| Bu herif mi? Ölüm cezasından korkmaz o. Değil mi, Steve? | Open Subtitles | هذا الرجُل، إنّه ليس خائفًا من عقوبة الإعدام ألست كذلك يا (ستيف)؟ |
| Ölüm cezasından kurtuldu. | Open Subtitles | قد نجا من عقوبة الإعدام |
| Ölüm cezasından. | Open Subtitles | نجا من عقوبة الإعدام. |