Örneğin, geçenlerde çorap kuklasının mucitinin ölüm ilanı vardı. | TED | مؤخرًا، على سبيل المثال، كان لدينا نعي عن مخترع الدمية الجورب. |
Son zamanlarda bilgisayar programcısı Alan Turing için ölüm ilanı yayımladık. | TED | مؤخرًا، كان لدينا نعي عن مهندس برمجيات يدعى آلان تورين. |
Ve bir çeşit canlı yayında övgü tarzı bir şey yapmamız gerekiyor. Aslında bizde Jenna için çoktan bir ölüm ilanı makarası var. | Open Subtitles | .سوف نضع لها نوعاً من الثناء على الهواء .بالحقيقة لدينا نعي لها حقيقي |
Bu hafta seninle alakalı bir ölüm ilanı verceğim ve delireceğiz. | Open Subtitles | سأبحث عن الوفيات معك هذا الأسبوع ثم يمكننا أن نصبح مجانين. |
Gazeteyi inceleyip bunlar gibi başka ölüm ilanı var mı diye bakabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك النظر في النعي ومعرفة ما إذا كان هناك أنعية أخرى تتبع نفس النمط؟ |
Benim için ölüm ilanı çıkarttın, ve şimdide beni- | Open Subtitles | أنت فقط أصدرت حكم إعدام لي، والآن تريد إلى |
Hey, uh, The Times babam için bir ölüm ilanı yayınlıyor, ve Emerson adında adamın biri hakkında annem benimle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | مهلا قامت صحيفة التايمز بعمل نعي لوالدي وقالت والدتي بأن أتحدث مع شخص أسمه أيمرسون حول ذلك |
İşte, yarattığım "Gözden Kaçmış" adındaki projenin arkasındaki itici güç bu. Bu proje, hiç ölüm ilanı yayımlanmayan dışlanmış insanların hikâyelerini anlatıyor. | TED | وهذا هو الدافع وراء إطلاق المشروع الخاص بي تحت مسمى "مُتجاهَلون"، الذي يقوم بسرد قصص البسطاء الذين لم يكن لهم نعي. |
Jimmy, asla iyi bir ölüm ilanı ihtiyacını azımsama. | Open Subtitles | جيمي, لا تستحف ابدا... بالاحتياج إلى نعي جيد. |
Biri tuvalet kapısına ölüm ilanı bırakmış. | Open Subtitles | نعي على حمام مرحاض سألاقيك في المرآب |
Basılı bir ölüm ilanı veya ölüm belgesini getirirsen de olur. | Open Subtitles | نعي بالجريدة، شهادة وفاة و سنريها لهم |
Satterfield'in ölüm ilanı. The Chicago Defender. | Open Subtitles | هذا نعي ساترفيلد، في صحيفة شيكاغو |
İşadamı Ernesto Martel öldü. ölüm ilanı. Şilili işadamı Ernesto Martel dün Madrid'deki konutunda hayatını kaybetti. | Open Subtitles | نعي الرأسمالي الشيلي الأصل "أرنستو مارتل" |
Çözüm olarak en iyisi değil ama bir ölüm ilanı yayınlamalıyız. | Open Subtitles | هذا ليس أفضل حل لكن يمكننا أن ننشر نعي |
Her şey burada, en sevdiği restoranlar, her gün yaptıkları; karısının ölüm ilanı bile var. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ هناك... مطاعمه المُفضلة، روتينه، حتى أنّ لديهم نعي زوجته. |
(Gülme sesleri) Sormak istediğim şey ise geçen gün bu filmi izliyorduk, astronotlardan biri hakkında, iş arkadaşlarından biri ve uzaya çıkmadan önce, bir ölüm ilanı yazdılar, NASA onun için bir ölüm ilanı yazdı. | TED | وأريدُ أن أسألكَ عن شيءٍ شاهدته في فيلمٍ في أحدِ الأيام. كان الفيلمُ عن أحدِ روّاد الفضاءِ ن زملائك ولكن قبلَ أن ينطلقَ إلى الفضاء، قامت (ناسا) بكتابةِ نعي له، حتى من قبل أن يموت |
Karımın ölüm ilanı. Geçen hafta öldü. | Open Subtitles | هذه صفحة الوفيات بها زوجتي لقد توفيت الإسبوع الماضي |
"Dünyanın en derin çukuruna giderken öldü" berbat bir ölüm ilanı. | Open Subtitles | لقد مات وهو يحاول أن يرى أكبر حفرة .. مثال سيء فى سجل الوفيات |
Merhaba. Calleigh'den ölüm ilanı yazarıyla ilgili haber geldi mi? | Open Subtitles | هل سمعت شيئاً من " كاليه " عن كاتبة الوفيات ؟ |
Yaşlı-vatandaş kontrolü ucube, yabancılaşmış kızı, ölüm ilanı yazar sürüyor, | Open Subtitles | مواطنة مسنة مهووسة بالسيطرة ابنة جافية، كاتبة النعي ستقود |
Yastıklı bir odada yapabileceklerimle sınırlandırılmıştım elbette, ama bir gün gazete okurken, bir ölüm ilanı gördüm. | Open Subtitles | بالطبع كنت مَغلولا ًعما أستطيع إنجازه في غرفة مُبطنّة ، و لكن ذات يوم، حين كنت أقرأ الصحف رأيت نعياً |
Adam hayattayken ölüm ilanı veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني إعلان موته بينما لا يزال حياً |