Demek buraya onu ölümden daha beter olan şeyden kurtarmaya geldin ha? | Open Subtitles | إذن أنت أتيت لتنقذها من ما هو أسوأ من الموت |
Şimdi anlıyorum, ölümden daha beter şeyler de varmış. | Open Subtitles | الآن أدرك هناك بعض الأشياء أسوأ من الموت |
Onun için , ölümden daha beter bir şey varsa Çürüyen etinin bu kutunun içinde sonsuza kadar kapalı kalmasıydı ve sikik bir golf sahasının altına gömülmekti. | Open Subtitles | وكان هذا هو أسوأ من الموت بالنسبة لها و بناءاً على اعتقادها، فإن جسدها سيتعفَّنُ إلى الأبد في هذا الصندوق |
Yine de, haftasonunda yaşadıklarıyla muhtemelen ölümden daha beter bir yazgıya imza atmış olduğu düşüncesi beni biraz rahatlattı. | Open Subtitles | ...لكني وجدتُ بعض الراحة في استنتاج أنه من المُفترض ، أنها خضعت ... بالفعل أثناء العُطلة لقدر أسوأ من الموت |
ölümden daha beter görünüyorsun, doğrusu. | Open Subtitles | أعني تبدين مصيراً أسوأ من الموت |
"Romalılar bunun ölümden daha beter bir ceza olduğuna inanırdı." | Open Subtitles | "آمن الرومان بأنها كانت عقوبة أسوأ من الموت." |
Benim utancımın iki erkek tarafından bilinmesi ölümden daha beter. | Open Subtitles | كونى أعرف رجلين أسوأ من الموت |
"Bu unutulma ölümden daha beter olana dek aldırışsız seksten vazgeçen erkek sızlanmasından bıktım. | Open Subtitles | "أنا متعب من تأوّهات الرجال الذين يستسلمون للجنس غير الحذر..." "إلى أن ينتهي هذا فهو أسوأ من الموت". |
- ölümden daha beter şeyler var. | Open Subtitles | -هناك ما هو أسوأ من الموت |