"öldüğü için" - Translation from Turkish to Arabic

• لأنه مات
• لأنها ماتت
• بسبب وفاة
• على موت
• لموت
• لموته
• بعد وفاة
• منذ وفاة
• لوفاة
• لأنه ميت
• بسبب موت
• بسبب موته
• موتها يجعلني
• غاضبون لأن
• أن توفي

Belki de annesi o Öldüğü için künyeyi hiç alamadı.
يثبت أنه وجدها، و ربما الأم لم تحصل على ابنتها أبداً لأنه مات

Öldüğü için mi üzgünsün yada bahsettiğin için mi?
آسفة لأنها ماتت ؟ أم آسفة لأنكِ ذكرتيها ؟

Benim haftaya evleneceğimi ve eşin yeni Öldüğü için iyi olmadığını söyledim.
لقد أخبرتهم بأنّي سأتزوج الأسبوع القادم وأنت لا تشعر بالتحسن بسبب وفاة زوجتك.

Kocanız Öldüğü için üzgünüz ama en azından 24 saat sonra sebebi öğreneceğiz. Şu süreyi kısaltalım, olur mu?
"نأسف على موت زوجكِ، لكن أقلّه كنّا على مقربة يوم من الإجابة"

Köpeğin Öldüğü için, karın seni boşadığı için... hayatın paramparça olduğu için ve bunlar senin doğumgününü kaçırdığı çin üzgünüm.
أَنا آسف لموت كلبك ، ولأن زوجتك طلقتك ولأن ... .....

Öldüğü için gerçekten üzülen birinin evde olması iyi olurdu. İşte gelmişsin.
كانت فكرة جيدة في أن يكون لدينا في المنزل من هو آسفا ً حقا ً لموته

Zaten karınız Öldüğü için
ولكن أزلنا خصيتيك فقط ولكن بعد وفاة زوجتك

Bu farklı bir olay. Babam Öldüğü için, onun tek yakını ben kaldım.
هذا مختلف, منذ وفاة ابي وانا كل ما لديها

Arkadaşların Öldüğü için üzgünüm.
أنا آسف كذلك لوفاة رفاقك.

Sadece Öldüğü için görmezden gelebileceğimi düşünmüyorum.
لا أظن أنه يمكنني تخطي القواعد فقط لأنه مات

Kardeşini kaybettiğine üzüldüm. Öldüğü için üzgünüm.
أنا أأسف لأنك فقدت أخاك و آسف لأنه مات

Boş yere Öldüğü için balıktan özür dile.
اعتذرني لـ سمك الترس ، لأنها ماتت دون فائدة.

Öldüğü için çok üzgünüm.
آسفة جدًا لأنها ماتت

Rutherford Hall, Edmund Öldüğü için, en büyük oğul Alfred'e kalacak.
"رثرفورد هول) سيصبح لـ "الفرد) بسبب وفاة "إدموند"، فهو الآن الابن الأكبر

Pac-Man'daki adam ve Jog Bercodi Öldüğü için mi arıyorsun?
أتتصل بي بسبب وفاة رجل(باكمان) و (جابرت كودي)؟

O kızın Öldüğü için üzgün gözüküyorsunuz.
تبدين حزينه على موت هذه الفتاه ...

Derek Öldüğü için üzülmedim.
تعرفين , انا لست اسفة لموت ديريك

Belki de umurunuzda değil. Belki de Öldüğü için mutlusunuz.
ربما لا تكترثين على الإطلاق ربما أنتِ مسرورة لموته

Şimdi Bart Öldüğü için, kredide bir tek benim adım var.
أنا أعني، بعد وفاة (بارت) أصبح إسمي هو الوحيد الموجود بالقرض

Büyük Chubby Öldüğü için,
منذ وفاة تشابي الأكبر

Oh, Jo, Jerry Öldüğü için çok şanslısın
(جو)، كم أنتِ محظوظة لوفاة (جيري)

Belki senin teorin bir ay önce Öldüğü için saçmalıktır.
نعم، ممكن أن نظريتك مضروبه لأنه ميت منذ شهر مضى

Diyorlar ki, Mary Öldüğü için iblisi besleyecek kimse kalmamış.
يقولون بسبب موت ماري لم يعد هناك أحد لأطعام الشيطان

Bobby Öldüğü için yeni ürünler gelmiyor.
بسبب موته لقد انقطع إمداد أعمالة

Clara Öldüğü için zayıf olduğumu düşünüyorsan fazla bir şey anlamamışsın demektir.
،إذا ظننت بأن موتها يجعلني ضعيفاً فأنت لا تفهم إلا القليل

Aile reisimiz Öldüğü için aile büyükleri çok üzgün.
كبار العائلة غاضبون لأن رب الأسرة غير موجود.

Babası Öldüğü için, ülke Prenses tarafından yönetiliyor.
تقوم الأميرة بقيادتهم بعد أن توفي والدها.