"öldürdüğünde" - Translation from Turkish to Arabic

• تقتلين
• عندما قتل
• قتلتَه
• عندما تقتل
• عندما قتلت
• قتلتني
• قتلتهما
• حينما قتل
• و قتل
• قمت بقتل
• عندما تقتله
• حين قتل

Sen bu zombiyi öldürdüğünde, onu arabaya koymamız gerekeceğinin ve o, polis bölgesine varana kadar bizimle birlikte bütün kasabayı turlayacağının farkındasın değil mi?
هل تستوعبين أنه عندما تقتلين زومبي سيتوجب عليك وضعه في السيارة وتقودي به حول المدينة

On yıl önce kardeşin haber spikerini öldürdüğünde ailenden kimse mahkemeye gelmemişti.
قبل 10 سنوات عندما قتل أخوك المراسلة لم يتعاون أحد من عائلتك

Onu öldürdüğünde çok şaşkındı.
لقد كان محتاراً للغاية عندما قتلتَه

Bu kasabada birini öldürdüğünde sana onun işini veriyorlar sanırım.
أعتقد أنه عندما تقتل أحدًا ما بهذه البلدة يمنحونك وظفيته.

Korkunç şeyler yaptığımı şimdi anlıyorum fakat babamı öldürdüğünde bunu sen başlattın.
أفهم الان انني فعلت اشياء مروعة , لكنك بدأتها عندما قتلت والدي

Öyle mi dersin? Farzedelim beni öldürdüğünde, şu bir anlık gerçek mutluluğa erişirsen?
ماذا لو قتلتني وجربت هذه اللحظه من المتعه ؟

Onları öldürdüğünde 9 yaşında mıydın?
أكنتَ بالتاسعة من عمرك حين قتلتهما ؟

Senin o sikik kuzenin kardeşimi öldürdüğünde kederimi içime attım.
لقد كتمتُ كبريائي حينما قتل ابن عمّك أخي

Günün birinde başka birini öldürdüğünde etkilenmiyorsan işte o zaman bir sorunun var demektir.
في اليوم الذي تقتلين شخصاً آخر ولا يؤثر ذلك عليك عندها يكون لديك مشاكل حقيقية

Bütün kötü adamları öldürdüğünde ve her şey mükemmel adil ve eşitken, sonunda her şey istediğin gibi olduğunda senin gibi insanlara ne yapacaksın?
حين تقتلين كل الأشرار ويصبح مثالياً وعادل وجميل حين تحصلين على كل شيء بالطريقة التي تمنيتها

Ama tüm arkadaşlarını öldürdüğünde elini kana bulamış olacaksın.
ولكن سيكون هناك دماءٌ على يديك عندما تقتلين جميع أصدقائك

Alibeq, ustabaşını öldürdüğünde babam bu lanetli adamın avlanıp yok edilmesine karar verdi.
عندما قتل اليبيك رئيس عمالنا أبي قرر ساعتها ان يتعقب ذلك التركي الملعون ويوقفه بشكل نهائي.

Cain, Abel'ı öldürdüğünde Tanrı onu cezalandırdı ama öldürmedi.
عندما قتل قابيل هابيل الإله طرده ولكن لم يقتله

Şüpheli Sandra Davis'i öldürdüğünde ayini yarıda kesildi.
طقوس هذا المجرم قد قطعت عندما قتل ساندرا دافيس

Onu öldürdüğünde çok şaşkındı.
كان محتاراً جدّاً عندما قتلتَه

Onu öldürdüğünde sorunumuzun çözüldüğünü düşündük.
{\pos(190,210)} لمّا قتلتَه اعتبرنا أن الأمر تمّت تسويته.

Çeteler birisini öldürdüğünde, vücudunu nehire atar.
عندما تقتل العصابات شخصاً ما يلقون بجثته في النهر.

Öz kardeşini öldürdüğünde bile gözyaşı dökmeyen şu asalet anlayışın yok mu!
ولائك الذى لا يذرف الدمع عندما قتلت أختك

Beni öldürdüğünde kedi yakınında bile değildi, Jerry.
القط لم يكن هنا حينما قتلتني يا جيري أترى؟

Chitauri annemizi öldürdüğünde ikimizde oradaydık.
ما هذا ؟ أنا وأنت كنا هناك حينما قتل شيتاوري أمي

Foreman, içgüdülerine güvenip birini öldürdüğünde neler hissettiğini özetlemek ister misin?
أتود أن تلخص لهم الشعور باتباع غرائزك و قتل أحداً؟

O aileyi öldürdüğünde, arkadaşlarımı öldürdün.
عندما قمت بقتل تلك العائله، قتلت اصدقائي

Yani onu aşırı dozdan ya da bileklerini keserek öldürdüğünde intihar gibi görünecekti.
لذا عندما تقتله بجرعة زائدة، تقطع معصميه، أو شيئا آخر، سيبدو الأمر كعملية إنتحار.

Babası onun nişanlısını öldürdüğünde, kendisi karanlık ve çarpık bir şeye dönüştü.
حين قتل والدها صديقها الحميم فتغيّرت لشيء حالك ومضطرب