Haklı olarak Ebola'dan korkuyoruz, çünkü diğer hastalıklar kadar insan öldürmüyor. | TED | ولهذا نحن نخشى الأيبولا الآن لأنه لا يقتل مثلما تفعل أمراضٌ أخرى. |
Şeytan'ın kellesini koparsın diye. Madem ki Tanrı Şeytan'dan daha güçlü, neden onu öldürmüyor, böylece şeytan artık kötülük yapamayacak. | Open Subtitles | نحن نصلي لله . لماذا الله لم يقتل ذلك الشيطان |
Neden dışarıda, daha değersiz birini öldürmüyor? | Open Subtitles | لماذا لا يقتل واحداً من الأشخاص غير .. منتجين .. الذين لا قيمة لهم |
Onu otobüsle ezmiştik. Bir otobüs onu öldürmüyor mu? | Open Subtitles | لقد صدمنا هذا الشئ بالأتوبيس أتقول ان الأتوبيس لم يقتله |
Şansı varken, neden onları öldürmüyor? | Open Subtitles | انه يقوم بتهديد لماذا لم يقتلهم عندما حظى بالفرصة لذلك ؟ |
Artık kimse birini ruhsatlı silahıyla öldürmüyor. Doğru. | Open Subtitles | لا احد يقتل اي احد بمسدساتهم المسجلة بعد الان |
Ajanımı terörist öldürmüyor, siz öldürüyorsunuz! | Open Subtitles | لا يوجد إرهابي يقتل عميلي أنتم الذين تقتلونه |
Kemoterapi hiçbir şeyi öldürmüyor sadece gerçek problemi saklıyor. | Open Subtitles | العلاج الكيماوي لا يقتل شيئاً بل يخفي المشكلة الحقيقية وحسب ستنهار |
Matris aynı zamanda, katilin bir tarzı cinayet dayanağı olması veya rastgele öldürmüyor oluşu ihtimali sebebiyle kurbanlar arasında bir bağlantı da arıyor. | Open Subtitles | المصفوفة تبحث أيضاً عن الصِلات بين الضحايا في حال كان لدى القاتل نوع مُفضّل أو أرض صيد مفضّلة أو لا يقتل عشوائياً. |
Kimse kimseyi öldürmüyor. Eğil şimdi, ses de çıkarma sakın. | Open Subtitles | لن يقتل أي أحد الاخر ، والان أخفي نفسك ولا تصدر صوت |
Heyecan için öldürmüyor, öldürüyor çünkü başka şansı olmadığına inanıyor. | Open Subtitles | انه يقتل لأنه يعتقد انه لا يوجد لديه خيار اخر لقد قتل افضل اصدقائه و والديه |
Hocam veba herkesi öldürmüyor, çocuk yaşayacak. | Open Subtitles | .سيدي، الطاعون لا يقتل الجميع .الفتى سوف يعيش |
Hayır, öldürme şekli bu değil. Normalde, birilerinin izlemesi için öldürmüyor. | Open Subtitles | لا، هذه ليست كيفية قتله هو في العادة لا يقتل لأجل مستمعين |
Kimse onu ele geçirmek için insanları öldürmüyor. | Open Subtitles | لن يقتل احداً اُناساً يحاولون وضع ايديهم علية |
Gidip birilerini öldürmüyor. Ki zannedersem bu insanlık için iyi bir şey. | Open Subtitles | لا يقتل الناس، وهذا ما أظنّه يصبّ في مصلحة البشريّة. |
İnsanlar bunları pişirmeye çalışırken birbirini öldürmüyor mu? | Open Subtitles | ألا يقتل الناس أنفسهم في محاولة عمل هذا؟ |
Bana pek de kavga gibi görünmedi. Çocuk intikam almak istiyorsa neden onu direkt öldürmüyor ki? | Open Subtitles | لا يبدو قتالاً إليّ، طالما الفتى ينشد الانتقام، فلمَ لا يقتله وحسب؟ |
İnsan ırkı neden artık onları gördükleri yerde öldürmüyor? | Open Subtitles | لِم لم يعد الجنس البشري يقتلهم على مرأى الجميع ؟ |
Bu hastalık insanı öldürmüyor ama hayatına devam etmesine de izin vermiyor. | Open Subtitles | المشكلة بهذه الأمراض أنها لا تقتلك ولكنها أيضاً لا تتركك تعيشين بخير |
Ne yaptığını bilmediği için öldürmüyor. | Open Subtitles | هو لا يقتُل لأنهُ لا يعلم ما يفعل. |
Vaka deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki, kanunsuz kahraman masum insanları öldürmüyor. | Open Subtitles | استنادا الى خبرتي فـالحارس الليلي لايقتل الابريــاء |
Her seferinde senden uzaklaşmak beni öldürmüyor mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أن هذا لا يقتلني كل يوم ؟ بأن أكون بعيداً عنكِ ؟ |